Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 23547 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 28043 - Esas Yıl 2014
İhbarname No : KYB - 2014/291519 Ruhsatsız bıçak taşımak suçundan sanık S.. P..’ın, 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 15/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 375,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına anılan Kanun’un 51/1-3 maddesi uyarınca cezanın ertelen- mesine ve 3 yıl deneti süresi belirlenmesine dair, Bolvadin Sulh Ceza Mahkemesinin 28.06.2006 tarihli ve 2006/147 esas, 2006/215 sayılı kararını müteakiben, 08.02.2008 tarihli ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı yönündeki uyarlama yargılaması üzerine sanığın muvafakatinin bulunmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve sanığın 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 15/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 375,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına anılan Kanun’un 51/1-3 maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine ve bu sefer 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair, (BOLVADİN) Sulh Ceza Mahkemesinin 14.04.2011 tarihli ve 2010/359 esas, 2011/200 sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak; Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 31.01.2007 gün, 2006/6859 esas ve 2007/417 karar, Ceza Genel Kurulunun 11.07.2006 gün, 2006/5-182-182 ve 04.07.2006 gün, 2006/10-128-177 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kesinleşip infaz aşamasında olan hükümlerle ilgili olarak uyarlama sonucu verilen kararların kazanılmış hak oluşturmayacağı göz önüne alınarak yapılan incelemede; Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 08.11.2012 tarihli 2012/28012 esas, 2012/33400 sayılı ilamında da belirtildiği üzere uyarlama yargılamasının yeni yasanın uygulanması koşullarının belirlenmesi amacı ile sınırlı ve kendine özgü bir yargılama olduğu, bu yargılama sonunda verilen kararın sonradan yürürlüğe giren lehe yasanın hükümlü lehine uygulanması ve infaz yeteneği bulunan ilk hükmü değiştirmekten ibaret ve infaza ilişkin bir karar olduğu gözetilmeden, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51. Maddesinde yazılı denetim sürelerini düzenleyen hükümlerde herhangi bir kanuni değişiklik olmadığı halde önceki hükmü değiştirir şekilde ilk kararda belirlenen 3 yıllık denetim süresinin 1 yıla indirilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.07.2014 gün ve 47910 sayılı kanun ya- rarına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 03.09.2014 gün ve KYB/2014-291519 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: Uyarlama yargılamasının, yeni yasanın uygulanması koşullarının belirlenmesi amacı ile sınırlı ve kendine özgü bir yargılama olduğu, bu yargılama sonunda verilen kararın sonradan yürürlüğe giren lehe yasanın hükümlü lehine uygulanması ve infaz yeteneği bulunan ilk hükmü değiştirmekten ibaret ve infaza ilişkin bir karar olduğu gözetilmeden, 28.06.2006 tarihli kararla hakkında hükmedilen 5 ay hapis cezası ertelenen hükümlü için TCK.nun 51/3 maddesi uyarınca 3 yıl denetim süresi belirlenmiş olmasına karşın, TCK.nun 51. maddesi ile ilgili bir yasal değişiklik bulun- mayıp 5278 sayılı Yasayla CMK.nun 231 ve 6136 sayılı Yasanın 15. maddelerinde yapılan değişiklikle ilgili uyarlama yargılaması sonucu kurulan 14.04.2011 tarihli kararda denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Bolvadin Sulh Ceza Mahkemesinin 14.04.2011 tarihli ve 2010/359 esas, 2011/200 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), TCK.nun 51/3 maddesi uyarınca denetim süresinin 3 yıl olarak belirlenmesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.