Genel güvenliği tehlikeye sokacak şeklide patlacıyı madde kullanma suçundan sanık ... hakkında 22.07.2008 tarihli verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı TCK.nun 170-c madde ve fıkrası uyarınca hükümlülüğüne dair; (...)... Asliye Ceza Mahkemesinin 20.09.2013 gün, 2013/450 esas, 2013/747 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi: Gereği görüşülüp düşünüldü: Dairemizce sürdürülen uygulamaya göre, sanığın şikayetçinin kapısı önünde ateşli silah ve patlayıcı madde niteliğinde bulunmayan "..." patlatmak şeklin- deki eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 170/1-c madde ve fıkralarında tanımlanan suç tipine uygun bulunmadığı ve hakkında 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 36. madde ve fıkra- sında tanımı yapılan gürültüye neden olma kapsamında olup idari yaptırımı gerektirdiği ancak anılan yasanın eylem tarihinde yürürlükte bulunan 20/2-d maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, kabahat tarihinden karar tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmış ve C.Savcısı ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.