MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve resmi belgede sahtecilikHÜKÜM :- Sanık... haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan hükümlülük,- Sanıklar ..., ..., ... haklarında resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından hükümlülükGereği görüşülüp düşünüldü:I- Katılan bankanın, sanıklar ..., ... ve ...'ün, katılan ... adına sahte olarak düzenlenmiş kimlikle kredi kartı almak için başvuruda bulunduğundan bahisle açılan davadan suçtan zarar gördüğü, diğer suçlardan doğrudan zarar görmeyen şikayetçi ...'ın davaya katılma hakkı bu- lunmadığı ve mahkeme tarafından da katılma kararı verilmiş olmasının hükmü temyiz hakkı vermeyeceği cihetle; banka vekilinin resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (REDDİNE), II- Katılan banka vekilinin, katılan ... adına sahte oluşturulan kredi kartı kullanmaya teşebbüs ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin resmi belgede sahtecilik ve sahte oluşturulan kredi kartını kullanmaya teşebbüs suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizlerine gelince:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahke- menin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre katılan banka vekili ile sanıklar ... ve ... müdafii- lerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:1- Suç tarihinde yapılan aramada aynı anda ele geçirilen farklı gerçek kişiler adına tanzim edilmiş nüfus cüzdanlarında sahtecilik suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan davada, temyize gelmeyen sanık ...'nın aşamalardaki savunmalarında, sanık ...'ün evinde yapılan aramada ele geçen ve üzerinde bulunan nüfus cüzdanlarının sanık ... tarafından aynı anda yaptırılıp gönderildiğini belirttiği anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 esas, 2014/202 sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun "kamu güveni" olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği cihetle, açıklanan ilkeler doğrultusunda 27.05.2010 tarihli iddianameye konu nüfus cüzdanları yönünden sanıkların tüm eylemlerinin zincirleme biçiminde işlenmiş tek bir sahtecilik suçunu oluşturduğu, ancak sahte belge sayısının, TCK.nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması suretiyle fazla ceza tayini, 2- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 37/2. maddesinde yer alan “kredi kartı veya üye işyeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler" şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde ise TCK.nun 245/2. maddesine temas eden suçu oluşturacağı cihetle; temyize gelmeyen sanık ...'nın diğer sanıklar ... ve ... tarafından temin edilen katılan ... adına sahte düzenlenmiş kimlik belgesi ile bankaya kredi kartı başvurusunda bulunduğu, katılan bankanın yaptığı araştırma sonucunda henüz kart üretilmeden, eyleminin ortaya çıkması karşısında, 5464 sayılı Kanunun 37/2 maddesinde düzenlenen suçun oluştuğu gözetilmeden, yazılı şekilde sahte kredi kartı kullanmaya teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,Yasaya aykırı, katılan banka vekili ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), CMUK.nun 325. maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik suçu yönünden bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ...'ya teşmiline, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.