MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : HükümlülükGereği görüşülüp düşünüldü:Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:1- 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen aslı ele geçmeyen nüfus cüzdanı fotokopisiyle kredi kartı talebiyle başvurup, başvuru formu ve sözleşmeler imzalayıp kredi kartı teslim alması eylemlerinin kül halinde TCK.nun 245/2. maddesinde düzenlenen zincirleme olarak “kredi kartının sahte olarak üretilmesi” suçunu oluşturacağı cihetle, mağdur adına sahte olarak düzenlenmiş aslı ele geçirilemeyen ancak bankaca fotokopisinin belgelere eklendiği kimlik ile bankaya müracaat ederek sahte olarak üretildiği anlaşılan kredi kartının teslim tarihi kesin olarak tespit edilerek, sonucuna göre sanık hakkında 765 sayılı veya 5237 sayılı TCK.nun uygulama alanı bulunup bulunmadıklarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, nüfus cüzdan talep belgesi hakkında bir dava bulunmadığı da dikkate alınmadan yazılı şekilde 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,2- Sahte olarak üretilen kartın alışverişte kullanılması halinde ise eylem TCK.nun 245/3., değişik zamanlarda birden fazla alışveriş yapılması karşısında TCK.nun 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek dolandırıcılık suçundan uygulama yapılması,3- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.