İhbarname No : KYB - 2015/197881 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a aykırı davranmak suçundan sanık V.. T..’nin, anılan Kanun’un 15/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62. maddesi uyarınca 5 ay hapis ve 375,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair Sulh Ceza Mahkemesinin 14.01.2010 tarihli ve 2008/243 esas, 2010/4 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresinde kasıtlı suç işlemesi sebebiyle dosyanın yeniden ele alınarak, 6136 sayılı Kanun'un 15/1, 5237 sayılı Kanun'un 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 375,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin 15.01.2015 tarihli ve 2014/599 esas, 2015/33 sayılı kararını kapsayan dosyasıyla ilgili olarak; Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 23.05.2012 tarihli ve 2012/12146 esas, 2012/15476 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5271 Sayılı Kanun'un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve aynı maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla ikinci suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında 14.05.2005 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçuna ilişkin olarak Mahkemesince 14.01.2010 tarihli karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş olup, bu kararın itiraz edilmeyerek 15.02.2010 tarihinde kesinleşmesinden sonra 15.11.2011 tarihinde sanık tarafından yeni suç işlendiği ve bu suça ilişkin Asliye Ceza Mahkemesinin 02.11.2012 tarihli kararı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün 18.02.2014 tarihinde kesinleştiği cihetle; suç tarihi olan 14.05.2005 ve sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 15.02.2010 tarihine kadar geçmiş olan 4 yıl 8 ay 31 günlük süre ile, ikinci suçun işlendiği 15.11.2011 ve önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması kararının verildiği 15.01.2015 tarihleri arasında geçen 3 yıl 2 aylık sürelerin toplanması ile sanığa atılı suçun gerektirdiği cezanın miktar ve nev'i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık uzatılmış zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesindeisabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27.05.2015 gün ve 34490 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 05.06.2015 gün ve KYB/2015-197881 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi. TÜRK MİLLETİ ADINA Gereği görüşülüp düşünüldü: CMK.nun 231/8. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağı belirtilmiş olup, incelemeye konu dosyada dava zamanaşımının 15.02.2010 ile 15.11.2011 tarihleri arasında durduğu gözetilerek yapılan incelemede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının suç tarihinden karar tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15.01.2015 gün ve 2014/599 esas, 2015/33 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi uyarınca (BOZULMASINA), açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve CMK.nun 223/8. maddeleri gözetilerek düşürülmesine, hükmedilen cezanın infaz edilmemesine, adli emanetin 2005/983 sırasında kayıtlı bıçağın 765 sayılı TCK.nun 36. maddesi uyarınca müsaderesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.