Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21627 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 38275 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 8 - 2014/65619MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/313 (E) ve 2013/415 (K)Suç : Parada sahtecilikGereği görüşülüp düşünüldü:I- Sanık M.. E.. hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde; Sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine, ancak;Suça konu sahte paraların 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine hükmolunduktan sonra 5320 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca Merkez Bankası'na gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan , hükmün müsadereye ilişkin kısmına “karar kesinleştiğinde 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanu- nunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 17. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Sahte Banknotların İncelenmesi ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 16. maddesi uyarınca Merkez Bankasına gönde- rilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün oybirliğiyle (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), II- Sanık L.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz ince- lemesine gelince; Sanık L... K..hakkında TCK.nun 58.maddesi uygulanırken hük- molunan cezanın 2. kez mükerrirlere özgü infaz rejimi ile çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.a) Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, yasal olmayan yollardan elde edilen bir miktar sahte para ve paraya eşit sayılan değerlerin kullanıma sunulması, "tedavüle koymak" fiilini oluşturmakta ve niteliği itibariyle sürekliliği gerektirmesi nedeniyle tek bir suçu teşkil etmektedir. Ancak bu durum, yıllarca devam eden fiilin her zaman tek bir suçu oluşturacağı şeklinde de yorumlanmamalıdır. Fiili veya hukuki kesintinin varlığı halinde ayrı suçların oluştuğu kabul edilmelidir. Hukuki kesinti iddia- namenin düzenlenmesi, mahkumiyet kararı, vazgeçme üzerine verilen düşme kararı, af yasası gibi durumların ortaya çıkması ile gerçekleşmektedir. Fiili kesinti ise failin eyle- mine ara vermesi veya yakalanması, tutuklanması, askere gitmesi, uzun süre hastanede yatması gibi bir nedenle eylemin sürdürülememesi hallerinde meydana gelmektedir. Bu durumlarda eylemlerin gerçekleştirildiği yer ve araya giren zaman aralığı, yeni bir suç işleme kastı fiili kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından önem arz etmektedir. Bu bilgiler ışığında; UYAP'tan yapılan sorgulamada, sanık hakkında 27.10.2012 ve 28.05.2013 tarihleri arasında işlediği iddia olunan parada sahtecilik suçundan dolayı Çanakkale 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/51 esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve davanın halen derdest olduğu, sözkonusu dosyadaki 28.05.2013 tarihli eylemi ile incelenen dosyadaki 11.03.2013 ve 27.03.2013 tarihli eylemleri arasında fiili kesinti oluştuğu gibi hukuki kesintinin de oluştuğu, zira sanık Levent'in 27.03.2013 tarihinde yakalandığı ve hakkında 20.05.2013 tarihli iddianamenin tanzim edildiği, 11.03.2013 tarihli eyleminin de sözkonusu iddianame tarihinden önce olduğu, hal böyle olunca sanığın Çanakkale 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/51 esas sayılı dosyasındaki 28.05.2013 tarihli eylemi yönünden ayrı bir suç oluşacağı, burada önemli olan hususun 27.10.2012 tarihli eylemi yönünden incelenen dosya ile arasında hukuki ve fiili kesintinin oluşup oluşmadığının tespiti olduğu anlaşılmakla; sanığın mükerrer cezalandırılmasının önlenmesi bakımından Çanakkale 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/51 esas sayılı dosyasının akıbeti araştırılarak mümkün olduğunda birleştirilmesi, aksi halde incelenerek dosya içerisine alınıp bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,b) Suça konu sahte paraların 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine hükmolunduktan sonra 5320 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca Merkez Bankası'na gönderilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş ol- duğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uy- gulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.