Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19969 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14857 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme ve kasten yaralamaHÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... ...’in; 6217 sayılı Yasa ile 492 sayılı Harçlar Kanunun 1 sayılı tarifesinin 4. bölümde belirtilen temyiz harcını mahkemece yapılan uyarıya rağmen 7 gün içinde yatırmadığı ve mahkemesince temyiz isteminin reddedildiği anlaşılmakla, sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyizine hasren yapılan temyiz incelemesinde; I- “Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma” suçundan kurulan hükümlerin temyizinde; Sanıkların aralarındaki husumet nedeniyle mağdurlara ait eve korkutmak amacıyla silahla ateş etmeleri şeklindeki eylemlerinin TCK.nun 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan yazılı şekilde TCK.nun 170/1-c maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin suçların sübuta ermediğine, eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 5237 sayılı TCK. nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca sanığın yalnızca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerden, 5237 sayılı TCK. nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine “TCK. nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan ise 2. fıkra gereğince cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), II- “Kasten yaralama” suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin suçların sübuta ermediğine, eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- Kasten yaralama eylemini olası kast ile işledikleri kabul edilen sanıklara tayin olunan cezadan, olası kast nedeniyle TCK. nun 21/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerekirken yazılı şekilde artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, 2-TCK. nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı, sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), bozma nedenine göre aynı Yasanın 325. maddesi uyarınca bozmanın sanık ... ... teşmiline, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.