MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması ve hırsızlıkHÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanık hakkında kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelmesinde; Hükümde, TCK.nun 62. madde uyarınca hapis cezasında indirim yapılırken 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, hesap hatası sonucu 3 yıl 1 ay belirlenerek eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın, temyiz itirazlarının reddiyle hükmün oybirliğiyle (ONANMASINA), II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince; 6545 sayılı Yasa ile TCK.nun 142/1-b maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de, anılan suçun 142/2-h maddesinde düzenlenmiş olması ve bu düzenlemenin açıkça sanık aleyhine olması gözönüne alınarak yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak: 1- Oluşa, katılanın ve sanığın soruşturma aşamasında alınan beyanları, 18.04.2013 tarihli tutanak ve tüm dosya kapsamına göre; hırsızlık suçunun konusunu oluşturan kredi kartının sanık tarafından katılana iade edildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK.nun 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Sanığın, katılana ait kartı iade ederek hırsızlık suçu yönünden zararı giderdiği, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararının mahkumiyet niteliğinde bulunmadığı, suç tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal engel teşkil etmediği ve Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün, 2008/11-250 esas, 2009/13 sayılı kararında; 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlardan mahkûm edilen sanıklar yönünden 5237 sayılı TCY'nın tekerrür hükümlerinin uygulanması için 58. maddesinde öngörülen sürelerin geçmiş olduğu hallerde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarının değerlendirilmesinde olumsuz koşul olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Bu hale göre sabıkalarının infaz tarihinden itibaren TCK.nun 58. maddesinde zikredilen 3 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik CMK.nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ''katılan tarafın zararlarını gidermediği ve daha önce kasıtlı bir suç nedeniyle mahkumiyetinin bulunduğu, yine daha önce yargılanıp hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşılmış'' denilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 24.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.