Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17648 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17858 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 15 - 2012/160186MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/04/2012NUMARASI : 2010/190 (E) ve 2012/78 (K)Suç : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilikGereği görüşülüp düşünüldü:I- Sanık hakkında Akbank'a yönelik dolandırıcılık suçundan 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin verilen karar itiraza tabi olup temyiz yasa yoluna başvurulması olanaklı bulunmadığından; sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince oybirliğiyle (RED- DİNE), mercide yanılma nedeniyle CMK.nun 264. maddesi gözetilerek sanık müdafiinin isteminin itiraz olarak kabulü ile gereğinin mahallinde yerine getirilmesine,II- Hacettepe Üniversitesi Hastanesinin 23.08.1990 tarihli raporunda sanığa kronik şizofreni teşhisi konulduğu, M.. R. S.. ve Hastalıkları Hastanesinin 19.08.2010 tarihli raporunda ise sanığa kronik psikoz tanısı konularak 5237 sayılı TCK.nun 32/1. maddesinin tatbikinin uygun olduğunun bildirildiği ancak hükme esas alınan Adli Tıp Kurumunun Gözlem İhtisas Dairesinin 08.07.2011 ve 4. İhtisas Kurulunun 24.08.2011 tarihli raporlarında sanığın cezai sorumluluğunun tam olduğunun bildirilmesi karşısında, raporlar arasındaki çelişkinin giderilebilmesi amacıyla, sanığın dava dosyası ve tüm tedavi evrakı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na sevk edilerek, Adli Tıp Genel Kurulunda muayenesi yapıldıktan sonra üzerine atılı suçları işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği konusunda TCK.nun 32/1-2. maddesi kapsamında rapor aldırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde eksik araştırma ile hükümler kurulması, III- Kabul ve ugulamaya göre de;1- Dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere ilişkin olarak, sanığın Denizbank'tan çektiği usulsüz kredi ile ilgili kısmi ödemede bulunduğu, diğer bankalardan çektiği krediler nedeniyle kısmi ödemede bulunup bulunmadığının kesin olarak tespit edilmediği cihetle, sanığın usulsüz kredi çektiği bankalara kısmi ödemede bulunup bulunmadığı hususu saptanıp, katılan ve şikayetçi bankalardan kısmi ödeme nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 168/4. maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye rızası olup olma- dığının sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükme ilişkin olarak ise;a- Sanığın suça konu kredi kartını kullanmadığını beyan ettiği, dosya arasında bulunan hesap dökümlerinde ''anında kredi taksiti'' açıklamasıyla dönem içi harcama yapıldığının belirtildiği fakat bu harcamaya ilişkin tarih bilgisininde bulun- maması karşısında; sanığın sahte nüfus cüzdanı ibraz ederek sahte banka veya kredi kartı üretme eyleminin TCK.nun 245/2; sahte olarak üretilmiş banka veya kredi kartını kullan- ması halinde ise eyleminin ayrıca TCK.nun 245/3. madde ve fıkrası kapsamında kalacağı cihetle, sanığın suça konu kredi kartını hangi tarihte ve ne şekilde kullandığı kesin olarak saptanıp sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle sanığın eyleminin kül halinde 245/3. maddesi kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,b- Sanık hakkında temel ceza belirlenirken hapis cezası alt sınırdan tayin olduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri gereğince başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümde ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla (BOZULMASINA), 07.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.