6136 sayılı Kanun'a aykırılık ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'in, anılan Kanun'un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 456/4, 62, 457/1, 51/2 ve 647 sayılı Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, 216 Türk lirası adli para ve 48 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesine göre hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, sanığın suçta kullandığı bulundurma ruhsatlı tabanca ve eklerinin müsaderesine, denetim süresi içinde suç işlemezse düşme kararı ile birlikte sahibine iadesine dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin 13.11.2008 tarihli ve 2008/531 esas, 2008/651 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip adı geçen sanığın deneme süresi içinde suç işlemediğinden bahisle kamu davasının düşürülmesine ve suçta kullanılan tabanca ve eklerinin müsaderesine ilişkin aynı Mahkemenin 13.10.2014 tarihli ve 2008/531 esas, 2008/651 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 tarihli ve 2014/1006 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; Dosya kapsamına göre; Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 17.11.2014 tarihli ve 2014/23220 esas, 2014/26101 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanık hakkındaki denetim süresinin suç işlemeden geçirilmesi üzerine düşme kararı verilmiş olması karşısında kesin hük??mle sonuçlanmış bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanmasının gerektiği hallerde sanığın beraatine karar verilmesi olasılığının da bulunduğu gözetildiğinde, kasıtlı bir suç işlediği kesinleşmeyen sanığa ait tabanca ve eklerinin müsaderesine karar verileme- yeceği, ruhsat süresi dolan söz konusu tabanca ve eklerinin gerekli işlemlerin yapılması için idareye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilerek itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.02.2015 gün ve 12973 sayılı Kanun Yararına Bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet .Başsavcılığının 09.03.2015 gün ve KYB/2015-72132 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın meskende bulundurma ruhsatlı tabancasını taşıdığı iddiasıyla hakkında yapılan yargılama neticesinde, 13.11.2008 tarihinde 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükmün CMK.nun 231/5 ve devamı maddeleri uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleşmesinin ardından 5 yıllık denetim süresinin geçmesi üzerine adli emanette bulunan tabancanın müsa- deresine hükmedildiği anlaşılmış olup, sanık hakkında kesin hükümle sonuçlanmış bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın açıklanmasının gerektiği hallerde sanığın beraatine karar verilmesi olasılığının bulunduğu ve silahın müsaderesine karar verildiği, 13.10.2014 tarihi itibariyle 5 yıllık denetim süresi ile silah ruhsatı geçerlilik süresinin dolduğu gözetildiğinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinin ardından, denetim süre- sinde suç işlenmediğinin anlaşılması karşısında, talebe konu silahın gerekli işlemlerin yapılması için idareye teslimi yerine yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi gerek- tiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine kararı verilmesi, Yasaya aykırı olup, Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma iste- mine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Ağır Ceza Mahkemesinin 18.11.2014 gün, 2014/1006 değişik iş sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.