Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1725 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 5220 - Esas Yıl 2003





TCK.nun 254/2, 516/3-7, 311/son, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28/1. maddelerine muhalefetten sanıklar Murat Orhan ve 96 arkadaşı hakkında açılan kamu davasının 4616 Sayılı Kanunun 1/4 maddesi uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin Kızılcahamam Asliye Ceza Mahkemesinin 6.9.2001 gün ve 2000/211 esas, 2001/155 sayılı kararına, sanıklar Adem Emin Atakul, Muammer Arıbal, Ercan Gündoğdu, Ahmet Albayrak, Cevat Yüce, Mehmet Çağlar tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin, (ANKARA) 8. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.7.2002 gün ve 2002/157 D.iş sayılı kararı ve dosyası ile ilgili olarak;2911 Sayılı Kanunun 28/1. maddesinde düzenlenen suçun anılan maddede öngörülen cezanın nev'i ve miktarı itibariyle 5 yıllık asli zamanaşımına tabi olduğu, suçun işlendiği 17.5.1993 tarihi ile kararın verildiği 6.9.2001 tarihi arasında, zamanaşımını kesen işlemler nedeniyle TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca hesaplanan 7 yıl 6 aylık azami zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğu zamanaşımına ilişkin hükümlerin 4616 Sayılı Kanundan önce uygulanarak davanın anılan suç yönünden ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın bu nedenle kabulü yerine yazılı biçimde reddinde isabet görülmediğinden bahisle CMUK.nun 343. maddesi uyarınca sözü edilen kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11.4.2003 gün ve 17033 sayılı yazılı emirle bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 9.5.2003 gün ve YE/65613 sayılı tebliğnamesiyle dairemize tevdii kılınmakla dava evrakı incelendi:Sanıklar Adem Emin Atakul, Muammer Arıbal, Ercan Gündoğdu, Ahmet Albayrak, Cevat Yüce ve Mehmet Çağlar'a atılı 2911 Sayılı Yasanın 28/1. madde ve fıkrasına aykırı davranış suçunun suç tarihi olan 17.5.1993 gününden hüküm tarihi olan 6.9.2001 gününe kadar TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı süresi gerçekleşmiş bulunduğu halde adları geçen sanıklar hakkındaki sözü edilen suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması yerine, 4616 Sayılı Yasa uyarınca kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilmesi yerinde olmadığından itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı yazılı emre dayanan tebliğname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.7.2002 gün ve 2002/157 D.iş sayılı kararının adları geçen sanıklara ilişkin söz konusu suçla ilgili kısmının (BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilmesine 28.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.