Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14120 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17796 - Esas Yıl 2014





İhbarname No : KYB - 2014/1742676136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a aykırı davranmak suçundan sanık S.. Y..’ın, anılan Kanun’un 15/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 400,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun’un 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın anılan Kanun'un 53/1-c maddesinde düzenlenen haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına dair Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.05.2013 tarihli ve 2012/131 esas, 2013/500 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/3. maddesinde yer alan “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğunun ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, 53/1-c madde- sindeki hakların tamamından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesinde,2- Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının aynı Kanun’un 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildikten sonra, cezanın infazından sonra 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına da karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/7. maddesi uyarınca mahke- mesince sadece, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi gerektiği, cezanın infazından sonraki denetimli serbestlik süresinin infaz hakimliğince belirleneceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.04.2014 gün ve 28519 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 20.05.2014 gün ve KYB/2014-174267 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.TÜRK MİLLETİ ADINAGereği görüşülüp düşünüldü:1- 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesi uyarınca hükümlü hakkında müker- rirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygu- lanmasına karar verilirken, denetim süresinin 5275 sayılı Kanunun 108. maddesi uyarın- ca infaz aşamasında belirleneceği gözetilmeden yazılı şekilde 1 yıl denetimli serbestlik uygulanmasına karar verilmesi,2- 5237 sayılı TCK.nun 53/3. madde ve fıkrası uyarınca, sanığın yalnızca kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar kısıtlama uygulanabilecek iken, kendi altsoyu dışındakiler üzerindeki yetkilerini de kapsayacak şekilde uygulama yapılması, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görül- düğünden, Ordu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 14.05.2013 tarih, 2012/131 esas, 2013/500 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), hükmün TCK.- nun 58. maddenin uygulamasına ilişkin bölümündeki “1 yıl” ibaresinin hükümden çıka- rılmasına, hükümden 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin uygulamasına ilişkin kısım çıkartılarak yerine ''Sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1-3 madde ve fıkraları uyarınca, (c) bendinde sayılan kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı, vesayet ve kayyımlığa ait haklardan koşullu salıverilmeye kadar, madde ve bendlerde sayılan diğer haklardan ise hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına'' yazılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.