İhbarname No : KYB - 2014/22147Hakkı olmayan yerlere tecavüz suçundan sanık M.. T..'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/2, 154/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 1.978,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5-9. maddesi uyarınca sanığın en geç 31/04/2010 tarihine kadar tecavüzüne son vererek suç sonucu sebep olunan zararı gidermesi koşuluyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, (AKŞEHİR) Asliye Ceza Mahkemesi- nin 11/06/2009 tarihli ve 2009/305 esas, 2009/466 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;Köy merasına tecavüz suçundan açılan davada, suçun mağduru köy tüzel kişiliği olup, suçtan doğrudan zarar görmeyen Maliye Hâzinesinin davaya müdahale hakkı bulunmadığı ve mahkeme tarafından müdahale kararı verilmiş olmasının hazine vekiline hükme karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı vermeyeceği cihetle, hükümden sonra verilen Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 27/07/2009 tarihli ve 2009/512 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu düşünülerek yapılan incelemede,Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 24/03/2010 tarihli ve 2009/20675 esas, 2010/4596 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, sanığın köy merasına tecavüz olarak kabul edilen eyleminden dolayı, mahkemece 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/1-2, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 1.978,00 Türk lirası adlî para cezaları verilmesini müteakip, sanığın en geç 31/04/2010 tarihine kadar tecavüzüne son vererek suç sonucu sebep olunan zararı gidermesi koşulu ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/9. maddesinde yer alan, “Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması karan verilebilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, 6. maddenin (c) bendinde belirtilen mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla şartlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, oysa ki sanığın eyleminden dolayı meydana gelen maddi bir zararın varlığı tespit edilmeden, işlenen suçun niteliğine aykırı olarak suç işlemeyi haklı kılacak 31/04/2010 tarihine kadar süre tanıyan şart belirlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13/01/2014 gün ve 2916 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 23/01/2014 gün ve KYB/2014-22147 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.TÜRK MİLLETİ ADINAGereği görüşülüp düşünüldü: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. maddesinde yer alan "Altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen gidermesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir" şeklindeki düzenleme karşısında, 6. maddenin (c) bendinde belirtilen mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi şartının derhal yerine getirilemediği hallere mahsus olmak üzere, zararın giderilmesini sağlamak amacıyla şartlı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 231/6 ve 9. fıkralarına yanlış anlam verilerek "31.4.2010 tarihine kadar tecavüzüne son vererek, suç sonucu sebep olunan zararı gidermesi koşulu" ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi suretiyle zarar miktarı da belirtilmeden imkansız bir tarih olan 31.4.2010 tarihine kadar dava konusu taşınmaza vaki tecavüzün sürdürülmesine olanak sağlayacak biçimde süre tanınması, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Akşehir Asliye Ceza Mahkemesinin 11.06.2009 gün ve 2009/305 esas, 2009/466 sayılı kararının CMK.nun 309. maddesi gereğince (BOZULMASINA), müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.