Çıkar amaçlı suç örgütü üyesi olma, silahla yaralama, bu suça azmettirme ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından sanıklar .... ...., .... ..., .... ...., .... ...., ..... ....l'ün yapılan yargılamaları sonunda; sanık ....'in 765 sayılı TCK.nun 64/2. maddesi delaletiyle 456/2, 457/1 maddeleri ile 4422 sayılı Yasanın 15. maddesinin yollamasıyla 765 sayılı TCK.nun 314. maddesi uyarınca, sanıklar .... ...., .... ...., .... .... ve .... ....'ün 765 sayılı TCK.nun 456/2, 457/1, 314, 59. maddeleri ile 5237 sayılı TCK.nun 220/1-3, 54. ve 63. maddeleri uyarınca, ayrıca sanıklar ... .... ve .... ....'ün 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca hükümlülüklerine ve zoralıma dair (ANKARA) 11. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22.6.2005 gün ve 401 esas, 155 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi sanıklar müdafiileri ve müdahil vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 20.10.2005 günü daireye gönderilmekle incelendi: TÜRK MİLLETİ ADINAGereği görüşülüp düşünüldü: Hükmolunan cezanın tür ve tutarına göre sanık .... ..... müdafilerinin; duruşmalı inceleme isteme yetkisi bulunmadığından müdahil vekilinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca oybirliğiyle (REDDİNE), Dosya üzerinde yapılan incelemede; 1- 5237 Sayılı TCK.nun 220/1. madde ve fıkrasında tanımlanan suç işlemek amacıyla kurulan örgütün, araç, gereç ve üye sayısı bakımından amaç suçları işlemeye elverişli, hiyerarşik bir yapı içerisinde sürekli ve disiplinli bir işbirliğini öngörmesi ve yasalarda suç olarak sayılan fiilleri işlemek amacıyla oluşturulmuş bulunması gerekmektedir. Olayımızda ise, sanık .... ....'ın müdahil ile ortak oldukları şirketteki sorunlar nedeniyle sanık ..... ....'den yardım istediği, bunun üzerine sanıkların .... .... önderliğinde bu olay için bir araya geldikleri, yaptıkları hazırlıkların sonucunda müdahili işyerinin önünde silahla yaraladıkları anlaşılmakla; belirli bir olayı gerçekleştirmek için bir araya gelen sanıkların eylemlerinde birden fazla suç işleme ve süreklilik öğeleri bulunmadığından, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, üye olma ile suç örgütüne yardım etme suçlarının oluşmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yazılı biçimde mahkumiyetlerine karar verilmesi, 2- Kasten yaralama suçuna ilişkin olarak, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak,a- 5237 Sayılı TCK.nun 87/3. madde ve fıkrasına göre yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde aynı yasanın 86/3-e madde ve fıkrası uyarınca silah nedeniyle artırım yapılamayacağı ve bu nedenle sanıklar hakkında yaralama suçuna ilişkin olarak bu yasanın 765 Sayılı TCK.na göre lehe olabileceği gözetilmeden ve 765 sayılı TCK.nun lehe kabul edilmesinin nedenleri de denetime olanak verecek biçimde kararda açıkça gösterilmeden sanıklar hakkında yaralama suçunda 765 sayılı TCK.nun hükümlerinin uygulanması, b- Sanık .... ...'ün olayın başlangıcından itibaren her aşamada diğer sanıklarla birlikte irade ve eylem birliği içinde hareket ettiği, suçta kullanılan silahı sanık ....'a verdiği, müdahilin yaralandığı sırada da olay yerine çok yakın bir noktada bulunduğu anlaşıldığından, asıl fail olarak cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, fer-i fail olduğu kabul edilerek noksan ceza tayini,3- Suç ve hüküm tarihindeki yasal düzenlemelere göre sanıklar .... .... ve .... ....'e 6136 sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrası uyarınca hükmedilen adli para cezasının 440 Yeni Türk Lirasını geçemeyeceği gözetilmeden, fazla adli para cezası tayini,4- Sanıklar .... .... ve .... ..... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK.nun lehe yasa olarak kabul edilmesine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın takdiri indirim nedeni olarak 5237 sayılı TCK.nun 62., tutuklulukta ve nezarette geçen sürelerin mahsubunda 63. ve ele geçen silahın zoralımında 54. maddelerinin uygulanmasına karşın, verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmemesi açısından değerlendirmenin aynı yasanın 50. maddesi yerine 647 sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılması suretiyle lehe yasa uygulamasının karıştırılması, kabule göre de aynı yasanın 53. maddesinin uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş sanıklar müdafileri ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 27.2.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.