Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1339 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10940 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasıHÜKÜM : HükümlülükGereği görüşülüp düşünüldü: 02.12.2016 gün ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna; "(1) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlarla ilgili Yargıtay ceza daireleri tarafından verilen bozma kararları üzerine mahkemelerce verilen direnme kararları, kararına direnilen daireye gönderilir. (2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay Ceza Genel Kurulunda bulunan dosyalar kararına direnilen daireye gönderilir. (3) Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir" şeklinde yapılan değişiklik uyarınca Dairemizce yapılan incelemede; mahkemenin farklı gerekçeyle hüküm kurduğu, kurulan bu hükmün yeni hüküm niteliğinde olduğu belirlenmekle;;Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;1- Sanık ve müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması talebine rağmen,engel sabıkası da bulunmayan sanık hakkında TCK.nun 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar verilmemesi,2- Tekerrüre esas alınan ve adli sicil kaydında yer alan ilamının elektrik enerjisi hırsızlığı suçuna ilişkin olması ve 5237 sayılı TCK.nun 142/1-f maddesinde düzenlenen suçun, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 82. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılıp TCK.nun 163/3. maddesinde yeniden düzenlenmesi karşısında, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3- Sanığın adli sicil kaydına göre, sabıkasındaki 6136 sayılı yasaya aykırılıktan verilen ilamın silinme koşullarının gerçekleşmiş bulunması,diğer ilamın ise elektrik enerjisi hırsızlığı suçuna ilişkin olması ve 5237 sayılı TCK.nun 142/1-f maddesinde düzenlenen suçun, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 82. maddesi uyarınca yürürlükten kaldırılıp TCK.nun 163/3. maddesinde yeniden düzenlenmesi karşısında, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı ve sonucu araştırılarak, sanık hakkında hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanunun 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümleye göre, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususları irdelenerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde bir değerlendirme yapılması gerekirken “daha önce suç işlemiş olması nedeniyle” şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK.nun 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi gerğince BOZULMASINA, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.