Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13377 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 37494 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Ç.. M..SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma ve iftira HÜKÜM : Hükümlülük Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanık hakkında dolandırıcılık ve banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak: a- Olay günü şikayetçilere ait iş yerine giderek ganyan oynayan ve parası biten sanığın, şikayetçi ...'ın hesabına internet bankacılığı ile para havalesi yapmadığı halde, şikayetçilerin bu konudaki bilgisizliğinden faydalanarak para havalesi yapmış gibi göstererek, tekrar şikayetçilere ait işyerinde ganyan oynadığı ve şikayetçilerin güveni sağlamak için de ihtiyaçlarını gidermeleri amacıyla bir miktar para kullana- bilmeleri için katılan ...'a ait rızası ile aldığı bankası ve rızası dışı aldığı ... kredi kartlarını şikayetçilere vermesi biçimindeki eyleminin kül halinde dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ayrıca banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan da sanık hakkında hüküm kurulması, b- Kabul ve uygulamaya göre de; TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar veril mesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıver meye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması, 2- Sanık hakkında iftira ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak: a- Sanığın, işlediği suç nedeniyle hakkında işlem yapılmasını engellemek amacıyla kendisini soruşturma ve kovuşturma sırasında ... olarak tanıtması biçimindeki eyleminin, TCK.nun 268. maddesi delaletiyle aynı yasanın 267/1. madde ve fıkrası suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ayrıca resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçundan da sanık hakkında hüküm kurulması, b- Kabul ve uygulamaya göre de; aa) Sanığa yüklenen başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun, TCK.nun 268. maddesinde düzenlendiği ve bu suçu işleyenler hakkında da iftira suçu hükümlerine göre ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilerek, sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan TCK.nun 268. maddesi delaletiyle aynı yasanın 267/1. madde ve fıkrası uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan TCK.nun 267/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması, bb) TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmeye, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hiçbir ayrım yapılmaksızın koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmolunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş ol- duğundan ceza miktarı itibariyle kazanılmış hak CMUK.nun 326/son madde ve fıkrası uyarınca saklı kalmak kaydıyla hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.