MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılmasıHÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: 01.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, ... Bankası tarafından "...." müşteri nosuyla katılan ... adına düzenlenmiş kredi kartı sözleşmesi üzerindeki ... adına atılı imzanın sanık ...'ın eli ürünü olduğunun, 12.06.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre ise ... adına bulunan imzaların mevcut mukayese imzalarına atfen ... isimli şahsın elinden çıktığını gösterir nitelikte ve yeterlilikte kesin bulguların tespit edilemediğinin belirtilmesi karşısında; dosyada altında ... adına atfen imzaların bulunduğu 30.08.2007, 30.09.2007, 30.10.2007, 30.11.2007 tarihli senetler, 15.05.2007 tarihli tüketici kredi sözleşmesi, kredi kartı sözleşmesi ve bilirkişi raporlarının Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sanığın şikayetçi sıfatıyla vermiş olduğu 12.11.2009 tarihli ifadesinde, .... şubesinde asılları bulunan 4 adet senetle ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 2007/16323 sayıyla soruşturma yapıldığını belirtmesi karşısında, senetlere ilişkin bir dava açılıp açılmadığı araştırılarak açılmış ve dava derdest ise davaların birleştirilerek, sonuçlanmış ise dosya incelenip, sanığın hukuki durumunu etkileyecek nitelikteki belgelerden onaylı birer suretlerinin dosya içerisine aldırılması, keza kredi talebinde bulunulduğu sırada kullanılan 05467421519 ve 05465422932 nolu telefonların görüşme kayıtları getirtilerek, bu kayılardan sanığın yakınlarıyla görüşme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinden sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 26.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.