Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12685 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14756 - Esas Yıl 2014





İhbarname No : KYB - 2014/121268Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık M.. N..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154/1 ve 52. maddeleri uyarınca 6 ay hapis ve 3.600,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 18. Asliye Ceza Mah- kemesinin 11.07.2013 tarihli ve 2013/282 esas, 2013/293 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; 1- Hükümden önce 25.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Ka- nun’la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 154/1. maddesi uyarınca, aynı Ka- nun’un 73. maddesine göre eylemin şikayete bağlı hale getirilmesi karşısında, öncelikle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun “Hakkı olmayan yere tecavüz” kenar başlıklı 154. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikayeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.”, aynı Kanun’un 52/1. ve 2. fıkralarında ise, “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.” hükümlerinin yer alması karşısında, sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulama gerekçesi gösterilmeden adlî para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 28.03.2014 gün ve 22846 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 11.04.2014 gün ve KYB/2014-121268 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.Gereği görüşülüp düşünüldü:Hükümden önce 25.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154/1. maddesi uyarınca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 73. maddesi gereğince şikayete bağlı hale getirilmesi karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı'nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.07.2013 gün, 2013/282 esas, 2013/293 karar nolu kararının CMK.nun 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA); bozma nedenine göre ihbarnamede yer alan ikinci talep hakkında bu aşama- da karar verilmesine yer olmadığına müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 26.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.