MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde kasten silahla ateş etmeHÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanığa, 5271 sayılı CMK.nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK.nun 170/1-c. madde ve fıkrasının uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2- Sanığın lehe hükümlerin uygulanmasına ilişkin isteminin TCK.nun 50. maddesinin uygulanmasını da kapsadığı gözetilmeden bu konuda bir karar verilmemesi, 3- 5237 Sayılı TCK'nun 51. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması koşulu ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması hükmü getirilmiş olmakla; adli sicil kaydına göre ertelemeye engel sabıkası olmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir kişiliği tesbit edilemeyen ve yargılama sürecinde suçu işlediğini kabul edip pişmanlık gösteren sanık hakkında, "suç işleme eğilimi ve ısrarın bulunması" gerekçe gösterilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçe ile hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi, 4- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı sanığın, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.