Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 996 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 26795 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakTaraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün dahili davalı borçlu vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.KARARDavacı 3. kişi vekili; müvekkiline ait malların haczedildiğini haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, istihkak iddiasının yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili ise davacı 3. kişi ile organik bir bağlarının bulunmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı üçüncü şahıs vekili Av.... 27/05/2014 tarihinde İcra Müdürlüğü'ne gelerek, dava açılması için 7 günlük süre verilmesine ilişkin ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/479 Esas, 2014/433 Karar sayılı, 06/05/2014 tarihli kararın, tebliğe çıkarılmasını istediği, kararı öğrendiğinin sabit olduğu, davacı/üçüncü kişinin öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak davası açması gerektiği, bu süre içinde dava açmayan davacı 3. kişinin davasının reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi ve borçlu vekilince temyiz edilmiştir. .Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Dava konusu haciz işlemi, İİK'nun 97. maddesine göre icra edilmiş olup; haczin İİK'nun 97. maddeye göre yapılması halinde istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Somut olayda İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedür işletilerek, dosya ilgili ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmiş, Mahkemece 2014/479 Esas, 2014/433 Karar sayılı ve 06/05/2014 tarihli karar ile 3. kişiye dava açması için süre verilmiştir. Her ne kadar davacı üçüncü kişi vekilinin İcra Müdürlüğü'ne sunduğu ve ilgili kararın tebliğe çıkarılmasını istediği dilekçesinden 27/05/2014 tarihinde söz konusu karara muttali olduğu anlaşılsa da, İİK'nun 97/1. maddesinde yer alan "Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur." hükmü gereğince yedi günlük dava açma süresinin " kararın tefhim ve tebliğinden itibaren başlayacağı, bu itibarla kararın 3.kişiye usulüne uygun olarak tefhim ve tebliğ edilmediği anlaşılmakla; davacı 3. kişi yönünden dava açma süresi başlamadığından işin esasına girilerek, taraf kanıtları toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süreden ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi ve borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca hükmün kısmen kabul yönünden BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde ayrı ayrı iadelerine, 03.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.