Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9926 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4784 - Esas Yıl 2014





Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı borçlu vekili, İstanbul 36. İcra Müdürlüğü’nün 2012/965 sayılı takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü’nün 2012/259 sayılı talimat dosyasında, borçlunun işletmesinde bulunan Kız Kulesinin işletme gelirlerinin üç gün boyunca 20.09.2013-22.09.2013 tarihleri arasında haczedildiğini, haczedilen paranın K.Turizm Pazarlama A.Ş.'ne ait olduğunu, 01.02.2012 tarihli hasılat kira sözleşmesi uyarınca alınan hizmetin karşılığının kasadaki paralarla karşılandığını, bu durumda kira ilişkisinin sona ermesi ve işletmenin faaliyetinin durması ihtimalinin ortaya çıktığını, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; takip borçlusunun kasadaki paranın K. Turizm Pazarlama A.Ş.'ne ait olduğu gerekçesi ile haczedilmezlik şikayetinde bulunmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 33. maddesi uyarınca, Türk hukukunu re’sen uygulamakla yükümlü olan hâkim, tarafların ileri sürdükleri maddi olay ve netice talepleri ile bağlı olup, onların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Davacı borçlu vekilinin dava dilekçesi içeriğinde, İstanbul 36. İcra Müdürlüğü'nün 2012/965 sayılı takip dosyasından yazılan talimat uyarınca, İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğü'nün 2012/259 sayılı talimat dosyasında yapılan 20, 21, 22.09.2013 tarihli hacizlere konu paraların üçüncü kişi K. Turizm Pazarlama A.Ş.'ne ait olduğu iddiası ile açılmış haczin iptali istemine yer verdiği görülmüştür. Bu hali ile uyuşmazlık, İİK'nun 96. vd. maddelerine dayanan "istihkak iddiası" niteliğindedir.İİK'nun 96. maddesi uyarınca, takip borçlusu üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilir ancak dava açamaz. Dava açma hakkı İİK'nun 97. maddesi uyarınca üçüncü kişinin ya da İİK'nun 99. maddesi uyarınca alacaklınındır. Bu nedenlerle davacı borçlunun taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddi gerekirken hukuki yarar yokluğundan ret kararı verilmesi hatalı olmuştur.Ne var ki verilen karar sonucu itibarı ile doğru olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Davacı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibaır ile doğru bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,40 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.