MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 05.10.2011 gün ve 874/1473 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacı ve davalı arasındaki mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda; TMK'nun 225. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinin istenebilmesi için taraflar arasındaki evlilik birliğinin boşanma sebebiyle sona ermesinin gerektiği, bu şartın gerçekleşmediğinden talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki, eldeki davanın 05.10.2011 tarihli yargılama tutanağında, taraflar arasında boşanma isteğine ilişkin olan o yer 1. Aile Mahkemesi'nin 2010/1930 Esas ve 2011/921 Karar sayılı dosyasınında davanın reddine karar verildiği, hükmün temyiz edildiği ve henüz kesinleşmediği açıklamasına yer verilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin davaların sonuçlandırılabilmesi için taraflar arasındaki evlilik birliğinin sona ermesi gerekmektedir (TMK'nun 225. maddesi). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiştir ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir. Ne var ki, bu durum, dava açılmasına engel değildir (HGK. 2012/8-268 Esas - 2012/420 Karar). Bu kapsamda, TC Anayasası'nın 141. maddesinin son fıkrası ve HMK'nun 30. (HUMK.nun 77.md) hükümlerine göre; davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. Bu bakımdan Mahkemece; taraflar arasındaki boşanma davasına ilişkin dava sonucunun kesinleşmesinin beklenilmesi, boşanma davasının olumsuz sonuçlanması durumunda davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden şimdiki gibi davanın reddine, boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde ise, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar nazara alınmadan yazılı nedenlerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.