Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 978 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19729 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/10/2011NUMARASI : 2005/443-2011/720Hazine ile Ö.. G.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.10.2011 gün ve 443/720 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı Hazine vekili, 594 ada 4 parselin ifrazı ile oluşan 594 ada 55 ve 56 parsellerin Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.06.1981 gün ve 1976/153 Esas, 1981/182 Karar sayılı ilamı ile 02.02.1970 tarihli komisyon kararı ve 01.03.1971 tarih 38 nolu komisyon kararının 1. bendi hükümlerine göre, paylı olarak Hazine ile birlikte şahıslar adına tesciline karar verilmişken, taşınmazın Mahkemece iptaline karar verilen 06.07.1973 tarih 252 sayılı Kararı uyarınca Hazine'ye pay verilmeden yolsuz olarak tapuya tescil edildiğini, taşınmazdaki Hazine payının mütegayip eşhastan gelen ve TMK'nun 1023. maddesine göre iyiniyetle iktisabı mümkün bulunmayan yerlerden olduğunu açıklayarak, davalılar üzerindeki kaydın iptaliyle davacı Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan İ. AŞ. ve A. K.vekili, taşınmazın davalı üzerinde bulunan payının tapuda iyiniyetle edinildiğini ve zamanaşımı süresinin geçtiğini bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, 594 ada 55 parseldeki Karayolları genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırılan pay ile, İ. G., H. B. ve İ.. Ş.. payları ile 594 ada 56 parselin tamamı için davanın reddine, 594 ada 55 parselin kalan payları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, reddedilen kısma ilişkin olarak davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yitik ve kaçak kişilerden kalması nedeniyle devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de, temyize konu redde ilişkin bölümler yönünden yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların ifrazen geldiği 594 ada 4 parsel kadastro öncesi tapu kaydının revizyonu sonucu 21.01.1970 tarihinde Hazine ve gerçek şahıslar adına tespit edilmiş ve bu tespite yönelik itiraz üzerine 06.07.1973 tarihli komisyon kararına göre gerçek şahıslar adına tapuya tescil edilmiş olup halen tescil sonrasındaki pay devri ile dava tarihindeki gerçek şahıslar adına kayıtlıdır. Hal böyle ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden Hazine tarafından 06.07.1973 tarihli komisyon kararına itiraz edildiği ve Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1976/153 Esas, 1981/182 Karar sayılı ilamı ile tespite esas komisyon kararının iptaline ve taşınmazın 02.02.1970 tarihli komisyon kararı ile 01.03.1971 tarih 38 nolu komisyon kararının 1. bendine göre tesciline karar verilmiş ve karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Kahramanmaraş 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazılan Hatay Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü'nün 10.06.1985 tarih ve 2648 sayılı yazısından kesinleşen mahkeme ilamının taşınmazın bir kısmının kamulaştırılması ve kalan kısmının ifraz ve tedavül görmesi nedeniyle tescil edilememiştir. Kesinleşen mahkeme kararı gereğince Hazine'nin her iki taşınmazda paylarının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu halde Mahkemece, Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1976/153 Esas, 1981/182 Karar sayılı ilamı ile davacı Hazine'ye ait olduğu belirlenen payın yolsuz tescilin oluşmasından sonra dava tarihine kadar hangi şahıslara tedavül gördüğü tespit edilmeli, bu payları satın alarak pay sahibi olan davalıların TMK'nun 1023 ve 1024. maddeleri gereğince iyi veya kötü niyetli olup olmadığı 14.02.1951 tarih 17/1 ve 08.11.1991 tarih 4/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamlarının dikkate alınarak araştırılmalı, kabulüne karar verilen kısımlar da gözönünde bulundurularak toplanacak delillerin sonucuna göre karar vermek gerekirken, subjektif ölçüler gerekçe gösterilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.