Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9512 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26869 - Esas Yıl 2014





İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Takip dayanağı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/226 Esas-2013/275 Karar sayılı ilamında ''davanın kabulü ile 23.000 USD'nin 14.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi uyarınca uygulanacak ödeme tarihine kadar faizi ile ödeme tarihindeki kur karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiştir. Bu ilamla başlatılan takipte, borçlunun faize itirazı üzerine, Mahkemece, bilirkişiden alınan rapora göre fazla istendiği tespit edilen faizin iptaline karar verilmiş, borçlular vekilince temyiz edilmiştir. 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankaları'nın o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'na bildirmek zorundadırlar. Bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebilmektedir. Somut olayda, mahkemece yukarıda açıklanan ilkeye uygun olarak kamu bankalarından faiz oranlarının sorulmadığı anlaşılmakta olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; TCMB' nin dava dışı 3. kişinin talebi üzerine, kamu bankalarınca 1yıllık USD mevduat hesabına Ocak 1999 tarihinden 2013 yılına kadar fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarını tespit ederek bildirdiğine ilişkin üst yazı ve ekindeki oranların nazara alınarak ilama göre istenebilecek faizin hesap edildiği anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, ilam ve yasa maddesi nazara alınarak, Devlet Bankaları'nın takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin şahsi çabası ile temin etttiği oranlara göre yaptığı hesaplama geçerli kabul edilerek hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamınn tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.