Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9487 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18823 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARDavacı alacaklı vekili, kendisinin .... tarafından ciro yoluyla geçen çekler sebebiyle alacaklı olduğunu, borçlu firmanın ....... asfaltı ...... Mevkii ..... Mah., ..... Sokak No: 1 ..... adresindeki fabrikaya gidildiğini, burada borçlu şirketin bulunmadığı ve yerinde davalı şirketin bulunduğunun görüldüğünü, burada 3.kişi firma tarafından istihkak iddia edilen 1 blok tuğla kesici makinesi ile 1 adet toprak ezme valsi haczedildiğini, haciz konulan 1 blok tuğla kesici makine ile toprak ezme valsinin mülkiyetinin davalı firmaya ait olmadığını, çünkü bu firma ile dava dışı borçlu firma yetkilileri aralarında anlaşarak muvaazalı olarak borçlu firmanın adresini buradan taşıdıklarını, davalı olarak gösterilen firmanın dosya içerisinde örneğini sunduğu kira sözleşmesi, ...... ....'nin yetkilileri tarafından imzalanmadığını, fotokopisi ibraz olunan sözleşme ile sanki dava dışı Hisar firmasından davalı firmanın kiralama yapmış gibi gözükmesine rağmen bu hususunda doğru olmayıp yanıltma amaçlı olduğunu, bu nedenlerle istihkak davalarının kabulü ile 1 blok tuğla kesici makinesi ile 1 adet toprak ezme valsin üzerindeki haczin devamı ile mahcuzların muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, haciz sırasında vergi levhasının, şube açılış kaydının ibraz edildiğini, haciz mahallinin davalı müvekkil şirkete ait olduğu ve haczedilen malların davalı müvekkil şirketin malı olduğunun beyan edildiğini, haczedilen makinelerin dilekçelerine ekli ..... ve .... numaralı faturalardan görüleceği üzere dava dışı ..... tarafından davalı şirkete satıldığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının işyerini dava dışı borçludan devraldığı, burada bulunan hacze konu malları satın aldığı ve bedelini de ödediği, bu ödemenin banka hesap hareketleriyle sabit olduğu, icra dosyasında dava dışı borçlu şirkete haciz mahalli olan Kaynar mevkii .... adresine daha önceden yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığı, borçlu şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden araştırılan adresin ..... Mah. Savaş ..... No: 32 .... olduğu, dava dışı borçlunun hacze konu mallara malik olduğunun ispatlanamadığı gibi malların borçlunun yedinde haczedilmemiş olması nedeniyle, burada İİK'nun mülkiyet karinesine ilişkin hükümleri uyarınca hacze konu malların borçluya ait olduğu sonucuna varılamayacağı gerekçesiyle davacının sabit olmayan davasının reddine karar verilmiştir.Hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık alacaklı tarafından İİK'nun 99 ve devamı maddeleri gereğince açılmış istihkak iddiasının reddi davasıdır.Yargıtay’ın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir. Ne var ki, yokluğunda yapılan haciz işlemlerinden ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi için davaya dahil edilmesi gerekir. Eldeki dava konusu takip borçlusu ....'nin istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.