Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9299 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17887 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Gölbaşı (Ankara) İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2013NUMARASI : 2013/64-2013/62Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARİcra takibinin dayanağı Ankara 6. İş Mahkemesi'nin 18.12.2012 tarih, 2010/1115 Esas, 2012/1629 Karar sayılı ilamında, fazla çalışma, UGBT çalışma ve hafta tatili alacaklarının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faiziyle, diğer kalemlerin ise kararda belirlenen tarihlerden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Borçlu kararda brüt olarak belirlenen alacaklar için, ücretten kesilmesi gereken vergi ve sigorta primlerinin düşülmesinden sonra kalan net miktar üzerinden takip yapılabileceğini, bu nedenle alacak miktarlarının dolayısı ile brüt alacak üzerinden hesaplanan faiz miktarlarının hatalı olduğunu, ayrıca hesaplanan mevduat faiz oranlarının da fiilen uygulanan oranlar olmadığından nazara alınamayacağını belirtip icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece kesintilerin ödeme sırasında borçlu tarafından ilgili kurumlara yatırılacağını, faizin TCMB'ca bildirilen oranlara göre istendiği, fazla talebin olmadığı, şikayetten sonra da dosyanın infaz edildiği gerekçeleriyle şikayetlerin reddine karar verilmiştir.193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94, 61, 103 ve 104 maddeleri gereğince ücretten kesilmesi gereken vergiler ve sigorta primlerinin, ilgili kamu idaresine ödenmesi zorunluluğu borçlu işverene aittir. Bir başka deyişle, alacaklı ilam konusu bedelden bu kesintilerin düşülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip başlatabilir.Mahkemece; borcun icra takibinden sonra ödenmiş olmasının, borçlu şikayetten feragat etmediği sürece incelenmesinde hukuki yararının mevcut olduğu nazara alınarak; bilirkişiden, ilamdaki alacak miktarlarından yasal kesintiler düşülüp, nete dönüştürüldükten sonra bulunacak net alacak miktarları üzerinden, HGK'nun 20.09.2006 tarih 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı şekilde; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorularak tespitiyle, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarları hesaplattırılarak, icra emrini düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. O halde, eksik incelemeyle ve yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile, Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlere İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.