Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8878 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7252 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bozkurt(Kastamonu)(Kapatılan) Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/06/2011NUMARASI : 2010/10-2011/63H.. H.. ile S.. G.. ve müşterekleri aralarındaki elatmanın önlenmesi ve kal davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Bozkurt Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 23.06.2011 gün ve 10/63 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı H.. H.. vekili ile davalı H.. A.. tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARARDavacı H.. H.. vekili, davalılardan H.. A..'e ait otelin duvar ve bir kısım müştemilatının karayolu kamulaştırma sahasına tecavüzlü olduğunu, Bozkurt Asliye Ceza Mahkemesi'nce bu durumun saptandığını açıklayarak, davalılarca kamulaştırma alanına yapılan müdahalenin giderilmesine, tecavüzlü olduğu tespit edilen yapı ve binaların yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılardan S.. G.. vekili, yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalılar ise davaya yazılı olarak cevap vermedikleri gibi yargılama oturumlarına katılmamışlardır.Mahkemece, davalılar S.. G.. ile Kaan H.. A.. hakkındaki davanın reddine, davalı H.. A.. hakkındaki davanın kabulü ile teknik bilirkişi raporunda A ve B ile gösterilen bölümlere vaki müdahalesinin önlenmesine, bu alan üzerindeki yapıların kal’ine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı H.. H.. vekili ile davalılardan H.. A.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava; Devlet karayolu kamulaştırma alanına yapılan haksız müdahalesinin önlenmesi ve üzerindeki yapıların kal’i isteğine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile eksikten getirtilen Kadastro Mahkemesi dosyasındaki açıklamalara göre, teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleriyle gösterilen bölümlerin 146 ada 38 parsel kapsamında kaldığı ve Bozkurt Kadastro Mahkemesi’nin 2004/7 esas sayılı dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu A ve B harfleriyle gösterilen bölümlerin mülkiyeti ihtilaflıdır.Dava konusu 146 ada 38 parsel, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmiş ve tutanak kesinleşmemiş olup eldeki davaya konu bölüm anılan parsel sınırları içerisinde kalmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 27/1.maddesi hükmüne göre,“mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer, davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanunun 26/son maddesi hükmüne göre de, “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Bundan ayrı; Mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 54. maddesi ve meri 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30.maddesinde malikin kim olduğunun Kadastro Mahkemesi tarafından saptanıp tespit tutanağındaki malik hanesinin doldurulacağı öngörülmüştür. Yukarıda da açıklandığı üzere dava konusu 146 ada 38 sayılı parselin kadastro tutanağında malik hanesi doldurulmamış, Kadastro Komisyonu tarafından bu iş Kadastro Mahkemesine bırakılmış ve taşınmaz hakkında sicil oluşturulmamıştır.O halde; Kadastro Mahkemesi'nce, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30. maddesi göz önünde tutularak gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra malikinin belirlenmesi ve malik hanesinin doldurulması zorunludur. Mahkemece, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.Davacı H.. H.. vekili ile davalı H.. A..’in temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 388/4.(HMK m.297/ç) ve 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire İlamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.