MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/07/2013NUMARASI : 2012/1143-2013/427Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili, vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı takip nedeniyle İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; kıdem tazminatına uygulanan faiz oranlarının gösterilmediğini, kıdem tazminatı ve diğer alacaklar için fazla faiz istendiğini açıklayarak, icra takibinin geri bırakılmasına ve icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl alacaklar yönünden icra emrinin iptaline ilişkin şikayetin reddine, İcra emrinde işlemiş faiz talebi yönündeki şikayetin kısmen kabulü ile toplam 531,31 TL faizin iptaline, borçlunun yaptığı yargılama giderinin kabul ret oranına göre 98,00 TL’sinin davalıdan tahsiline, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına ve 440,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.Borçlunun şikayeti icra takibinde fazla faiz istendiğine yöneliktir. Buna bağlı olarak alacak miktarının ilama aykırı olduğunu iddia ederek icra emrinin iptalini ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Borçlunun, alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde de açıkladığı gibi asıl alacaklar yönünden bir şikayeti yoktur. Bu nedenle Mahkemece, asıl alacaklar yönünden ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan borçlu, işlemiş faizin fahiş olduğunu ileri sürmüş, ancak bu konuda bir rakam belirtmemiştir. O halde faize yönelik şikayetin ise kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilerek sonuçta da borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi ve borçlu tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının alacaklıdan tahsili gerekirken paylaştırılarak, bir kısmının borçlu üzerinde bırakılması isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.