Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 872 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12880 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RŞikayetçi ..... İcra Müdürlüğü’nün 2008/1319 Esas sayılı dosyasında takip dayanağı ilamın bozulmasından sonra bozma ilamına göre alacaklı olarak kendilerine ödenen paradan borçluya iade edecekleri miktarın 24.955,00 TL olduğu İcra Mahkemesi kararı ile kesinleştiği halde İcra Müdürlüğü'nce yanlış hesap yapılarak kat maliklerinden 66.318,61 TL’nin geri istenip alacaklılara ödendiğini belirtip kendisinden ve çocuklarından fazla tahsil edilen miktarın bu kez borçludan geri alınmasını talep ettiği bu isteğinin İcra Müdürlüğü'nce reddedildiğinden İcra Müdürü işleminin iptalini istemiştir. Mahkemece duruşma açılmadan evrak üzerinde istemin kabulüne karar verilmiş hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.İcra Mahkemesi kararının gerekçesinden ve borçlu vekilinin temyiz dilekçesinden anlaşıldığı üzere aynı konuda Apartman Yönetimi'nce şikayette bulunulduğu istemin feragat nedeniyle ret kararı verilerek sonuçlandırıldığı görülmektedir.Her ne kadar İcra Mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeselerde kendi aralarında bağlayıcıdırlar. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesi gereğince Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur. Aynı Yasa'nın 35.maddesine göre de Yasa'dan aldığı temsil yetkisine dayanarak kat maliklerini temsil eder. Mahkemece duruşma açılıp tarafların beyan ve delilleri sorulup yukarıdaki hususlar bu deliller doğrultusunda değerlendirilip HUMK’nun 237. (HMK 303) maddesi ve HMK'nun 26. maddesi göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi şikayete gelmeyen şahıslar lehine hüküm oluşturulması da isabetsizdir.Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.