Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 868 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11975 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RSair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu banka havaleleriyle nafaka borcu haricen ödendiği halde hakkındaki takibe devam edilerek emekli maaşına haciz konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, bu nedenle takibin iptali ve haksız tahsil edilen 1.429 TL'nin iadesi istemi ile İcra Mahkemesi'ne başvurmuş, Mahkemece, dosya borcu haricen ödendiğinden icranın geri bırakılmasına ve cebri icra yolu ile emekli maaşında yapılan kesintilerin fuzuli olduğundan, İİK'nun 361. maddesi gereğince 1.429 TL'nin iadesine karar verilmiştir.İİK'nun 361. maddesi gereğince İcra Dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği, yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.Somut olayda, ilamda hüküm altına alınan nafaka alacağının tahsili amacıyla başlatılan takipte, dosyaya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine İcra Müdürlüğü'nce yasa ve usule uygun olarak, borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu, şikayet tarihinden önceki tarihlerde emekli maaşından bir kısım kesintilerin yapılarak dosyaya gönderildiği ve bu tahsilatların da alacaklı vekiline ödendiği görülmektedir.Bu açıklamalara göre, İcra Müdürünün şikayetten önceki haciz işlemleri yasal zorunluluktan kaynaklandığı için, kesintilerin İİK'nun 361. maddesinin uygulanması suretiyle geri alınması mümkün değildir. Anılan istemin borçlu tarafından Genel Mahkeme'de açılacak bir istirdat (geri alma) davasında tartışılması gerekir.O halde, Mahkemece icranın geri bırakılması ile yetinilmesi gerekirken kesintilerin iadesine de karar verilmesi isabetsizdir.Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.