Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 866 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12446 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu aleyhinde limit ipoteği, kredi sözleşmesi ve teminat mektubu bedelinin depo edilmesine dair noter ihtarına dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış, icra emrinde nakdi kredi borcunun tahsili yanında teminat mektubu bedelinin de depo edilmesi talep edilmiştir. Borçlu süresinde ipoteğin limit ipoteği olduğu, nakdi kredi borcuna ilişkin usulüne uygun düzenlenerek noter vasıtasıyla gönderilen bir hesap katı ihtarının bulunmadığından ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece usulüne uygun hesap katı ihtarı düzenlenerek borçluya tebliğ edildiğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. İİK'nun 150/ı maddesinde; ''borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149'uncu madde uyarınca işlem yapar.…'' düzenlemesi mevcuttur. Somut olayda takip dayanağı yapılan ve dosyaya ibraz edilen...18. Noterliği'nin 17.04.2008 tarih ve 10105 yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; genel kredi sözleşmesi gereğince ödenmemiş nakdi kredi borcu olduğunun ancak ne kadar borcun bulunduğunun belirtilmediği yalnızca meri teminat mektubu bedeli 20.000 TL'nin bir gün içinde depo edilmesinin ihtar edildiği, bu haliyle borçluya nakdi kredi borcunun ödenmesi hususunda usulüne uygun düzenlenerek noter vasıtasıyla tebliğ edilen bir hesap katı ihtarı ve hesap özetinin bulunmadığı görülmektedir. HGK'nun 02.05.2007 tarih ve 2007/12-24 Esas 239 sayılı kararı ve yerleşik Yargıtay İçtihatları ile kabul edildiği üzere; alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin olarak usulüne uygun olarak başlattığı, ipotekli takipte, ipotekle teminat altına alınmış kontragaranti sözleşmesi kapsamında verilen meri teminat mektubu bedellerinin (teminatsız kalmaması için) depo edilmesininde istenebileceği, ancak nakdi kredi borcunun tahsiline ilişkin olarak İİK’nun 149 ve 150/I. maddesi çerçevesinde bir ipotekli takip yapılmadan bir başka anlatımla nakde çevrilmemiş teminat mektuplarının teminatsız kalma riski olmayacağından yalnızca, meri teminat mektubu bedellerinin depo edilmesi talep edilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi istenemez. Bu durumda Mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şeklide reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Borçlu vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK. nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İ.İ.K. nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 28.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.