Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8344 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9147 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/12/2013NUMARASI : 2013/806-2013/986Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda; takibe konu İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin 2011/142 Esas, 2013/219 Karar sayılı ilamının, şahsın hukukunu ilgilendirdiğini, bu sebeple kesinleşmeden ilamlı icraya konu edilemeyeceğini belirterek takibin iptalini talep etmiştir.Takibe konu İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin 2011/142 Esas, 2013/219 sayılı kararı incelendiğinde; davacının iddiaları incelenerek davalının eyleminin FSEK 68 ve 69. madde gereğince, eserlerin hukuka aykırı çoğaltılması olduğu tartışılıp tazminata hükmedilmiştir. İlamın bu hali ile 6100 sayılı Kanuna eklenen "Geçici Madde 3" atfıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/4.maddesi (HMK'nun 367/2. maddesi) kapsamında şahsın hukukuna ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Anılan nitelikteki ilamların kesinleşmeden infazı mümkün değildir.HGK. 05.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 sayılı kararında da belirtildiği gibi ilamın yargılama giderine ve vekalet ücretine ilişkin bölümü, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümüyle bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden yargı gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmı da icra takibine konu edilemez.O halde, Mahkemece şikayetin yukarıda yazılı gerekçeyle tümden kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4.(HMK'nun m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.