MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/12/2012NUMARASI : 2012/1163-2012/1474Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RDavacı 3. kişi vekili, Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2893 Talimat sayılı dosyasında 09.08.2012 tarihinde haczedilen 8.140,00 TL'nin vekil edenine ait olduğunu açıklayarak anılan miktar üzerindeki haczin kaldırılmasını ve paranın iadesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece;"...Davalı vekilinin dayandığı Büyükçekmece 1. İcra Mahkemesi'nin 18.04.2012 tarih 2010/1353 E., 2012/649 K., sayılı kararına göre aynı tarafların aynı icra dosyası ile ilgili olarak aynı adreste yapılan haciz nedeniyle 3.kişinin açtığı istihkak davasının esastan reddine karar verildiği görülmüştür.Yine, davalı vekilinin dayandığı Büyükçekmece 1. İcra Mahkemesi'nin 01.10.2012 tarih 2012/913 Esas ve 1204 Karar sayılı kararına göre davacı alacaklının davalı aleyhine açtığı şikayet davasında davamıza konu olan paranın alacaklıya ödenmesine karar verildiği gerekçesinde ise, "... paranın alacaklı tarafa ödenmesine, istihkak iddiasında bulunanların genel mahkemelerde istirdat davalarını açmaları gerekeceğinden şikayetin kabülüne ..." karar verildiği görülmüştür. Bu tespitlere göre; Büyükçekmece 1. İcra Mahkemesi'nin davamıza da konu olan para ile ilgili açılan davada verilen karar ve gerekçesi Mahkememiz yönünden kesin hüküm oluşturmaktadır. Zira davamıza da konu olan paranın aslı ile ilgili olarak karar verilmiş istihkak iddia edenin istirdat davası açması gerektiği belirtilmiştir..." gerekçesiyle kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davasının kabulü istemi niteliğindedir.Mahkeme gerekçesindeki son paragraftan, Mahkemenin Büyükçekmece 1. İcra Mahkemesi'nin 01.10.2012 tarih ve 2012/913 Esas ve 2012/1204 Karar sayılı kararını kesin hükme esas olarak aldığı anlaşılmaktadır. Zira, Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1353 Esas ve 2012/649 Karar sayılı kararı 13.07.2010 tarihinde haczedilen mallara ilişkindir. Kaldı ki, anılan karar, eldeki dosyada uyuşmazlık konusu olan haczedilen paraya ilişkin olmadığından ve miktar itibariyle kesin olduğundan, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Sadece, şekli anlamda kesin hüküm niteliğindedir.Bilindiği üzere 1086 sayılı HUMK'nun 237. maddesi uyarınca kesin hükümden sözedebilmek için tarafların, hukuki sebebin ve davanın konusunun aynı olması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 233. maddesinde "bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği" açıklanmıştır. Somut olaya gelince; alacaklı vekilinin icra dosyasında 09.08.2012 tarihinde hasılat haczi olarak haczedilen 8.140,00 TL'nin kendilerine ödenmesine ilişkin isteklerinin İcra Müdürlüğü'nün 14.08.2012 tarihli kararı ile reddedildiğinden bahisle yaptığı şikayetin, Büyükçekmece 1. İcra Mahkemesi'nin 01.10.2012 tarih ve 2012/913 Esas ve 2012/1204 Karar sayılı dosyasında "Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/27705 Esas sayılı dosyasında 09.08.2012 tarihinde haczedilen 8.140,00 TL hakkında, Büyükçekmece 3. İcra Müdürüğü'nün alacaklı vekilinin kendisine ödeme yapılması husundaki talebinin; Mahkeme'nin 2012/89 Esas ve 2012/1095 Karar sayılı kararı ile reddedilip takibin devamına karar verildiği ve Mahkeme'nin 2010/1353 E - 2012/649 K sayılı kararına ait istihkak iddiasının o tarihte haczedilen mallara ait olduğundan bahisle, reddine karar verilmiş ise de bilindiği üzere istihkak iddiası haczedilen menkullere yönelik açılan bir dava ve taleptir. Paraya karşı istihkak iddiasında bulunulamaz. Aksi düşünce de birinci satış günü satılamayan paranın 2. satış günü eski düzenlemeye göre %40 yeni yasal düzenlemeye göre mevcut değerinin %50 oranında satılması gibi (Yani 100 TL paranın ikinci ihalede 50 TL'ye satılması gibi) bir durum söz konusu olur ki bu da hukuka aykırıdır. Bu nedenle icra memurunun yerinde olmayan 14.08.2012 tarihli kararının kaldırılmasına paranın alacaklı tarafa ödenmesine, istihkak iddiasında bulunanların genel mahkemelerde istirdat davalarını açmaları gerekeceğinden bu nedenle şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle şikayetinin kabulü ile Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/27705 Esas sayılı dosyasında 14.08.2012 tarihinde verdiği kararın iptali ile paranın ödenmesi hususundaki talebin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. UYAP, sisteminde yapılan sorgulamada anılan dosyanın temyiz edilerek Daire'ye gönderildiği (Daire'nin 2013/13648 Esasına kayıtlı), henüz kesinleşmediği görülmüştür. Kaldı ki; anılan karar İcra Müdürlüğü'nün kararına karşı yapılan şikayete ilişkin oluşturulmuş olup, eldeki istihkak davasının esası ile ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle, hükme dayanak ilam henüz kesinleşmediği gibi, hukuki sebepleri de farklı olduğundan, eldeki uyuşmazlık bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceğinin kabulü gerekir. Öte yandan; İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi kabildir. Bu kapsamda, para haczinde de istihkak iddiasında bulunmak mümkündür. Bu durumda, hükmün; toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için bozulması gerekmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün İİK'nun 366. HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 Tl peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.