MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2006/18404 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, İcra Müdürlüğü’nün 2006/3208 Talimat sayılı dosyasında yapılan 01.03.2007 günlü hacze konu bilgisayar ve kumaşların davacıya ait olduğunu, üçüncü kişi konumundaki bu şirketin.....nin ortağı... tarafından 12.06.2006’da kurulduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, şirketin kuruluş aşamasında eski kiracının telefon numarasının Ticaret Sicil Memurluğu’na bildirildiğini, belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, davacı şirketin alacaklılardan mal kaçırmak için paravan şirket olarak kurulduğunu, üçüncü kişinin borçlu şirketin telefon ve faks numaralarını kullanarak borçluların müşteri portföyünden yararlanmaya devam ettiğini, alacaklıdan mal kaçırmak için tüm bu şirketlerin danı??ıklı hareket ettiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, verilen ilk kararın dairece araştırmaya yönelik bozulması üzerine bozmaya uyularak, taraf beyanlarına göre değerlendirme yapılarak eksiklik nedeniyle ek raporlar alındığı, son olarak 03.07.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda kullanılan telefon üzerinde durularak davacı ile borçlu şirketler arasında organik bağ bulunduğu hususunun belirtildiği, bunun dışında belge ve kayıtlar yönünden bir bağlantı ortaya konulmadığı, daha önce dosyada delil olarak bulunan telefon kaydına dayalı olarak davacı ile borçlu şirketler arasında organik bağ bulunduğu hususunun kabul edilemeyeceği, davacının davasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu menkullerin davacıya ait olduğunun belirlenmesine karar verilmiştir.Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir. Zira, uyulan 20.01.2011 tarihli bozma ilamında da bahsedildiği üzere, davacı 3. kişi şirket ile davalı borçlular ..., ..... ve dava dışı .... arasındaki organik bağın tereddütsüz şekilde belirlenebilmesi için anılan bu dört şirketin ticari kayıtları ve vergi dosyaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre de, sunulan delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekir. Ancak, bu değerlendirmenin yapılabilmesine hizmet edecek inceleme ve araştırma Mahkemece yapılmamıştır. Her ne kadar bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da gerekçeli kararda bahsi geçen bilirkişi raporunda inceleme sadece davacı ve borçlu şirketlerin ortaklık yapısı ve borçlu şirketlerin sicil adreslerinin belirlenmesi konularında yapılmış, yukarıda anılan dört şirketin vergi kayıtları üzerinde ve defter kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmamıştır. Bu sebeple, 4 şirketin ticari defterleri dahil ticari kayıtları ve vergi dosyaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu incelemeyle birlikte, dosyaya sunulan diğer delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olup olmadığı konusunun değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bozma ilamının gerekleri yerine getirilmeksizin eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.