MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RBorçlu aleyhine ilamda hüküm altına alınan vekalet ücretinin tahsil amacıyla ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun talep edilen miktarın ilama aykırı olduğu itirazı üzerine Mahkemece verilen kararın temyiz sonucu bozulduğu, bozmaya uyulduğu, Mahkemece takip dayanağı ilamın bozulduğu gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilince kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 40. maddesi gereğince, bir ilamın bozulması "icra işlemlerini" olduğu yerde durdurur. Anılan maddede sedece icra işlemlerinin duracağı açıklanmış, süresinde yapılan itirazın incelenmesine engel bir düzenleme getirilmemiştir. Bozmadan sonra borçluya yeniden icra emri çıkarılmayacak, Mahkemesince sonradan verilen hükmün icraya sunulması ile infaz işlemleri sürdürülecektir. Kaldı ki; itiraz üzerine İcra Mahkemesince verilen ilk karar Dairesince bozulmuş, bozmaya uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Bu durumda Mahkemece hükmüne uyduğu bozma ilamı çerçevesinde borçlu itirazının incelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle icranın durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.