Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7942 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25901 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil..... ve müşterekleri ile ..... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 20.03.2013 gün ve 1/185 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili ile davalı taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, tarafların 26.02.2008 tarihinde biraraya gelerek "protokol" başlıklı miras taksim sözleşmesi düzenlediklerini, sözleşmeye göre 321 parselin tamamı ve 275 parselden 7000 m2 davacı .....'a, 275 parselden 15.000 m2'nin davacı ....'a, 275 parselden 14.000 m2 davacı.....'ye, 308 parselden 10.000 m2 davacı .....'a, 308 parselden 18.000 m2 davacı....'a, 276 parselden 14.000 m2 davacı .... 'na, 276 parselden 15.000 m2 davacı .....'a ait olduğunu açıklayarak, taksim sözleşmesinde belirtilen şekilde tapuların iptali ile davacılar adına tesciline, ifrazın mümkün olmaması halinde taşınmazların genel yüzölçümüne oranlanması sonucu bulunacak hisselerin adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. 14.03.2013 havale tarihli dilekçesinde; 275 parsel yönünden davaya alacak davası olarak sürdürdüklerini ileri sürerek, 41.012.00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların davalarında haksız olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davanın 275 parsele ilişkin alacak yönünden kabulüne, 308 ve 321 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kısmen kabulüne, 276 parsel yönünden reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacılar vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve taktirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava konusu 276 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kayıtlarının incelenmesinde; tarafların ortak mirasbırakanı ... adına tapulama nedeni ile 02.06.1983 tarihinde tapuya tescil edildiği, 12.06.2008 tarihinde mirasçılar adına intikal gördüğü, 22.06.2012 tarihinde hükmen mülkiyet hisse oranlarında düzeltme gerçekleştirildiği ve yargılama devam ederken davalının 14.08.2012 tarihinde payını dava dışı 3. kişiye sattığından taşınmazda payının bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu husus Mahkemenin de kabulündedir.Bu durum karşısında HMK'nun 125 (HUMK. m. 186). maddesi gereğince davacılardan seçimlik hakkının sorulması, davalarını mülkiyete yönelttikleri taktirde 276 parsel sayılı taşınmazda davalının payını satın alan maliklere davanın yöneltilmesi, taraf delillerinin toplanması, tazminat (bedel) hakkını seçmeleri halinde davanın bulunduğu haliyle yürütülmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, seçimlik hak gözden kaçırılarak, davalının 276 parsel sayılı taşınmazda malik olmadığı gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. 3-Davalının sair temyiz itiralarının incelenmesine gelince; Dosya içeriğinden dava konusu 275 parsel sayılı taşınmaz hakkında; Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 05.08.2010 tarih 2008/646 Esas, 2010/897 Karar sayılı ilamı ile taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verildiği, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 08.03.2011 tarih 2010/12655 Esas, 2011/2658 Karar sayılı ilamı ile onanarak 08.03.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Sulh Hukuk Mahkemesi (Satış Memurluğu) 2011/10 sayılı satış dosyasının incelenmesinde ise; dava konusu 275 parsel sayılı taşınmazın hissedarlardan ....., .... ve..... adlarına hisseleri oranında Av. ... 'a 09.02.2012 tarihli 2. açık arttırmada 118.500,00 TL'ye ihale ediliği, ihaleye itiraz bulunmadığından satış iyşleminin 16.02.2012 tarihinde kesinleştiği, bu parsel ve dava dışı 857 parsel ile birlikte davalının hissesine 14.640,00 TL alacak düştüğünün belirtildiği görülmüştür. Hal böyle olunca davacıların haklı olan iptal/tescil talebi, yapılan bu satışla bedele dönüştüğünden; dava konusu 275 parsel sayılı taşınmazın satış suretiyle davalının hissesine düşen miktar üzerinden paya düşen satış hakkının taksim sözleşmesindeki paylaşım oranına göre davacılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek 24.01.2013 tarihli keşif sonrasında ziraat bilirkişi raporunda dava konusu 275 parsel hakkında belirtilen değer üzerinden belirlenen alacağın ödenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle davacı yararına, 3. bentte gösterilen sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin temyiz isteğinin l. bentte gösterilen sebeplerle REDDİNE, davacılar vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz talebinin bozma sebeplerine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale geldiğinden şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine ve 1.404,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.