Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katılma alacağı... ile .... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Aile Mahkemesinden verilen 20.11.2014 gün ve 832/973 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.04.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Av. ..... ve karşı taraftan davacı vekili Av. .... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde, tarafların 1993 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınır ve taşınmaz mal varlığının edinilmesine ziynet eşyalarını bozdurmak suretiyle katkıda bulunduğunu açıklayarak bilirkişi tarafından belirlenen 518.459,67 TL alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmazların edinilmesine her hangi bir katkısı bulunmadığını ileri sürülerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne, edinilmiş malvarlığı üzerinden belirlenen 518.459,67 TL. katılma alacağının karar tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar, 28.01.1993 tarihinde evlenmişler, 15.02.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.10.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m).Dava ve kabule konu taşınmazlar,araçlar ile banka hesapları yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonra satış yoluyla davalı adına tescil edilmiş,banka hesapları da 2006-2012 yıllan arasında evlilik birliği içerisinde açılmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava;TMK'nun 202 vd.maddeleri uyarınca edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir.Dava; dilekçesindeki açıklamalar ile bozma ilamı içeriğine göre dava; 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.1- Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanaklan içeriğine, mahkemece deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, mahkemece edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde sahip olunan taşınmazlar, araçlar ve banka hesaplan üzerinden davacının katıma alacağı usulüne uygun olarak belirlendiğine göre, davalı vekilinin aşağıda gösterilen dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Davalı vekilinin dava konusu taşınmazlardan 10394 ada 5 parsel üzerindeki 17 nolu villaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu taşınmaz da edinilmiş mal olarak değerlendirilmek suretiyle davacı lehine 1/2 oranında katılma alacağına hükmedilmiş ise de verilen karar dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz, 16.12.2010 tarihinde belirtme tesisi nedeniyle 1/2 paylı mülkiyet şeklinde davalı ile dava dışı Metin Tokgöz adına tescil edilmiştir. Esasen taşınmazın edinme tarihi 29.12.1995 olup mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilmiştir. Mahkemece, bu taşınmaza ilişkin tapu kayıtları ile tedavülleri ve varsa dayanak belgeleri getirtilmek suretiyle taşınmazın edinme tarihi hususu açıklığa kavuşturulması, 743 sayılı TKM.nun 170. maddesi uyarınca araştırma ve inceleme yapılması gerekmektedir.O halde; taşınmazın mal ayrılığı rejimi döneminde edinildiğine göre, 743 sayılı TKM'nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu amaçla; iddia ve savunmaları dikkate alınarak tarafların her birinin ayrı ayrı taşınmazın edinildiği tarihe kadar toplam gelirinden tarafların sosyal statüleri ile konumlarına göre yapabilecekleri kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının ne olacağının belirlenmesi, bu hususta konunun uzmanı bilirkişiden rapor alınması, taşınmazın alınmasına tarafların sağlayabilecekleri katkı miktarının ayrı ayrı saptanması, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacı eşin katkı oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa katkı payı alacağının tespit edilmesi ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulmadan yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının (1.) bentteki nedenlerle reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL. Avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 8.855,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.