Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7745 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11805 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kınık Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/03/2013NUMARASI : 2012/374-2013/86C.. D.. ile F.. U.. ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali davasının kabulüne dair Kınık Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 15.03.2013 gün ve 374/86 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne, Kınık Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 22.04.2010 tarih 2010/128 Esas, 2010/164 Karar sayılı veraset ilamının iptaline muris H.. U..’ın miras meselesi 20 pay kabul edilerek mirasçılarına payları oranında verilmesine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Şöyle ki, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği, 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 4/1-ç maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakiminin bu kanun ile diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesini görevlendirdiği davaları göreceği açıklanmıştır. Öte yandan; aynı Kanunun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme olmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiş, 382/2-c maddesi hükmünde ise miras hukukundaki çekişmesiz yargı işleri belirtilirken mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkin davalar da bu kapsamda sayılmış ne var ki; mirasçılık belgesinin iptali istemiyle açılan davalar hakkında düzenleme yapılmamıştır.O halde; mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce kendiliğinden dikkate alınması gerekir.Hal böyle olunca; mahkemece açıklanan bu hukuksal olgular gözönüne alınarak davanın görev nedeniyle reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yasal düzenlemelere aykırı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı M.. C.. E..'in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.