MAHKEMESİ : Kumluca Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/02/2013NUMARASI : 2009/467-2013/70D.. G.. ile N.. G.. ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğin korunması, elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne dair Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.02.2013 gün ve 467/70 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili dava dilekçesinde, Kumluca İlçesi Mavikent Beldesi'nde dava dilekçesinde sınırları belirtilen 3800,00 m2 yeri vekil edeninin babası A.. İ..'nin vekil edenine sağlığında hibe senedi ile verdiğini, vekil edeninin bu yeri sağlığında çocuklarından vefat eden oğlu Ö..'e kullanım amaçlı kiraladığını, Ö.. vefat edince taşınmazın Ö..'in mirasçıları tarafından kullanılmaya başlandığını, bir süre sonra Ö..'in eşi davalı N..'nin kullanımına verildiğini, diğer davalının davalı Nadiye'nin kardeşi olduğunu, vekil edeninin yeri kullanmak isteyip boşaltmasını istediyse de davalıların boşaltmadıklarını, bu yerin halen tapusunun olmadığını, davalıların bu yerde durmalarını gerektirir hiçbir üstün hakları bulunmadığını, zilyetliklerini gösteren hiçbir belge olmadığını açıklayarak tarla vasıflı taşınmazda zilyetliğin korunması ve davalılar tarafından yapılan müdahalenin önlenmesi ile kurulan sera ve evin kal'ine karar verilmesini talep etmiş, 07.07.2010 tarihli yargılama oturumunda dava konusu taşınmazların ve parseller olduğunu açıklamıştır.Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dayanılan hibe senedini sahte olması ve dava konusu araziyi kapsamaması sebebiyle kabul etmediklerini, davalı N..'nin murisi Ö..'in dava konusu araziyi imar ve ihya ederek zilyet ettiğini ve içerisine sera ve ev kurduğunu, toprak çektiğini, dava konusu arazideki hak sahiplerinin belirlenmesi amacıyla Kumluca Kadastro Mahkemesi'nin 1996/30 Esas-2006/15 Karar sayılı dava dosyasının halen devam ettiğini, davacının hibe aldığını beyan ettiği yerin vekil edenlerinin imar ve ihya ettiği ve zilyet ettiği yer olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuş, 06.10.2010 tarihli yargılama oturumundaki beyanında, dava konusu yerin Kumluca Kadastro Mahkemesi'nin 2010/37 Esas sayılı dosyasında davalı olduğunu açıklamıştır.Mahkemece, davanın kabulü ile davalıların 11 parselde fen bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 1547,45 m2 ve 219 ada 1 nolu parselde aynı fen bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen 266,41 m2'lik kısmında davacının zilyetliğine yaptıkları müdahalenin men'ine, taşınmaz üzerindeki sera ve evin kal'ine karar verilmiştir.Hüküm, davalılar vekili tarafından dilekçesinde yazılı nedenlerle süresi içerisinde temyiz edilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; Dava konusu taşınmazın Kumluca Kadastro Mahkemesi'nin 1996/30 Esas-2006/15 Karar (2010/37 Esas) sayılı dosyasında davalı olması nedeniyle tapu kaydında maliki belli değildir. Açıklanan bu husus mahkemenin ve tarafların bilgisi ve kabulündedir. Dava konusu taşınmazın aynı (arzı) Kumluca Kadastro Mahkemesi'nin 1996/30 Esas-2006/15 Karar (2010/37 Esas) sayılı dosyasında davalı olduğu için elatmanın önlenmesi muristen gelen miras hakkına dayandığından bu yönden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. ve 27. maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli Kumluca Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine, ancak kal isteği yönünden HMK'nun 167. maddesi (HUMK 46) gereğince ayırma (tefrik) kararı verilerek mahkemenin ayrı bir esasına kaydının yapılmasına ve Kadastro Mahkemesi'nde görülen uyuşmazlığın bekletici mesele sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle usul ve kanuna aykırı görülen hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.