Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 764 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14222 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R Gebze İş Mahkemesi'nin 1997/186 E. 2001/398 K. sayılı tazminat ilamı ile davalı ... aleyhine kıdem tazminatı ve ücret alacağına hükmedildiği; kıdem tazminatına en yüksek banka mevduat faizi, ücret alacağı için ise en yüksek işletme kredisi faizi işletilmesine karar verildiği görülmüştür. Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; icra emrindeki faiz oranlarının fahiş olduğunu, mevduat ve işletme kredisi faiz oranlarının...ndan sorulmasını talep ettiklerini belirterek icra emrinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Bilirkişi raporunda, Merkez Bankası'ndan bildirilen faiz oranlarına göre hesap yapıldığı görülmektedir. Oysa,....ı sitesinden alınan faiz tablosu, fiilen uygulanan değil uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olup buna göre hesap yapılması doğru değildir. HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı Kararında da vurgulandığı üzere Mahkemece yapılacak iş; bankalardan getirtilen ve taraflarca bildirilen hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları esas alınarak hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Bu ilkelere uygun hesaplama içermeyen Bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.