MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R Üçüncü kişi ...... vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, .... İcra Müdürlüğü'nün 2010/9722 Esas sayılı icra dosyasından verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesine ilişkin 30.12.2011 tarihli İcra Memurluğu kararının iptali ile teminat mektubu üzerindeki haczin kaldırılarak teminat mektubunun bankaya iadesini talep etmiş; Mahkemece daha önce... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/883-1348 sayılı ilamı ile teminat mektubunun haczinin iptali yönündeki şikayetin reddine karar verildiğinden, aynı konuda talepte bulunulamayacağından ve kararın temyizi yoluna gidilebileceğinden bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin karar gerekçesinde belirtilen İcra Mahkemesi kararında, tarafların ..... ve ... olduğu, şikayetçi üçüncü kişi .....'nin bu dosyada taraf olmadığı, dolayısıyla her iki İcra Mahkemesine başvuranların farklı kişiler olduğu görülmektedir. Şikayet ve koşullarını düzenleyen İİK'nun 16. maddesinde İcra ve İflas Daireleri'nin yaptığı işlemlerin Yasaya aykırı olması ya da olaya uygun bulunmamasından dolayı İcra Mahkemeleri'nce hukuki yararı bulunan ilgililerin şikayette bulunabileceği öngörülmüştür. Şikayetçi Banka'nın her ne kadar bu icra dosyasında taraf sıfatı bulunmamakta ise de teminat mektubu kendisi tarafından düzenlenmiş olduğundan haczedilmezlik şikayetinde hukuki yararı mevcuttur. Bu durumda Mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, her iki İcra Mahkemesine başvuranların farklı kişiler olduğu gözetilmeksizin önceki davanın derdest olduğuna yönelik gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.