Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7577 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19411 - Esas Yıl 2014
İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İstihkakYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARTemyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin pul yokluğu nedeniyle reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra için esası incelendi; Davacı alacaklı vekili, İcra Müdürlüğü’nün 2013/ 8420 sayılı takip dosyasında yapılan hacze konu menkullerin, borçlu şirkete ait olduğunu, borçlu şirket ile 3. kişi şirket ortakları arasında yakın arabalık bağı bulunduğunu, davalıların mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yaptığını açıklayarak, davalı 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı 3. kişi vekili, haciz adresi ile tebligat adresinin farklı olduğunu, haciz esnasında borçluya ait evrak bulunmadığını, haciz adresinde 2005 yılından bu yana hurdacılık işi yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; haciz işleminin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlu şirketin Ticaret Sicil Memurluğu'nda kayıtlı adresinde yapılmadığı, ispat yükünün takip alacaklısında olduğu, davacının resmi belge ya da mahcuzların müvekkil şirkete ait olduğuna dair esaslı delil ibraz edemediği, davalı ....'ın borcun doğumundan ve takip tarihinden yaklaşık 4 yıl önce borçlu şirketteki hisselerini devrettiği, sırf şirket sahiplerinin yakın akraba olmalarının iki şirket arasında organik bağ olduğu şeklinde yorumlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK'nun 99. maddesi uyarınca açtığı istihkak iddiasının reddi davası niteliğindedir. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.Öncelikle; eldeki dosyada, “... .... No:... Yenimahalle/Ankara” adresinde yapılan davaya konu haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan 3.kişi ..... , davacının dayandığı delillerden olan,İcra Müdürlüğü'nün 2013/ 3984 sayılı takip dosyasında ve “..... No:... Yenimahalle /Ankara” ( Eldeki dosyada, takip ve ödeme emri tebligat adresidir.) adresinde yapılan 14.3.2013 günlü hacizde de istihkak iddiasında bulunmuştur. Bu durumda,anılan takip dosyasına konu istihkak iddiası ile ilgili istihkak davası açılıp açılmadığı araştırılarak, açılmış ise eldeki istihkak davasının sonucuna etki edecek mahiyette olup olmadığı ve akibetinin ne olduğu üzerinde durulmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan, 18.6.2013 günlü haciz tutanağına yansıtılan bilgilere göre, haciz esnasında hazır bulunan ve davalı 3. kişinin oğlu olan ...'ın '' ... şirketi amcalarımın olur onlar da taşındılar.'' şeklinde beyanda bulunduğu, söz konusu hacze sonradan katılan ve isminin .... olduğunu söyleyen kişinin isminin ... (davalı 3.kişi) olduğunun tespit edildiği, davalı 3.kişinin haciz esnasında evrak araştırması yapılmasına izin vermediği, oğlu .... 'in alacaklı tarafa küfür ve hakaret içeren sözler söylediği, ayrıca hacze konu mahcuzların davalı 3.kişinin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı bilirkişi raporu ile saptandığına göre, bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, bütün bu hususlar, toplanan ve toplanacak tüm delillerin iddia ve savunma kapsamında birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.