Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 745 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23738 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Konya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/09/2013NUMARASI : 2013/720-2013/588Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, vekil edeni aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takipte borçlu İdarenin harçtan muaf olmasına rağmen harç talep edildiğini ve istenen faizin fahiş olduğunu açıklayarak, takibin ve icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, asıl alacak ve faiz miktarının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, harçtan muaf olan borçlu İdare hakkında icra emrinde harç talebinde bulunulduğunu şikayete getirmiştir. Gerçekten de icra emri incelendiğinde; icra emrinin 3 nolu bendinde ilamdan kaynaklanan alacak kalemleri ayrı ayrı yazılarak, toplam 193.418,71 TL alacak belirlendikten sonra, icra emrinin 3 nolu bendin sol alt kısmında “borcunuzu hemen öderseniz” başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı gösterilerek, neticeten 218.319,03 TL toplam borç hesab?? yapılmış, bu hesap içerisinde 8.828,60 TL harç istenmiştir. Yapılan bu hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yeri yoktur. Ancak bu durum icra emrinin ya da takip talebinin iptalini gerektirmez.O halde Mahkemece, 2. hesap kısmının icra emrinden çıkarılması ve dosya borcunun icra emrinin üst kısmında yazılı 193.418,71 TL toplam alacak üzerinden hesaplanarak, tahsili gerektiği yönünde hüküm kurulması gerekirken, harç konusunda ki şikayetinde yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan; borçlu İdare harçtan muaf olduğu için Mahkemeye başvurusu sırasında harç yatırmadığı halde Mahkemece, hükmün 2 nolu bendinde ”harç peşin alındığından mahsubuna” yönünde karar verilmiş ise de;bu durum mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK. m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.