Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 742 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13929 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/04/2013NUMARASI : 2013/398-2013/427Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu İdare vekili, alacaklı vekili tarafından vekil edeni aleyhine, İstanbul 1.idare Mahkemesi'nin 2011/7359 Esas ve 2012/1852 Karar sayılı alacak ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, alacaklı vekilinin 6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesinin 2. fıkrasına göre 07.01.2013 tarihinde vekil eden İdareye yazılı başvuruda bulunması üzerine, alacaklı vekiline ödeme yapılacağının bildirildiğini, kendisinin de daha sonra şifahi yapılan görüşmelerde serbest meslek makbuzu göndereceğini ifade etmesine karşın, bu eksikliği gidermeden icra takibine başlamasının 5018 sayılı Kamu Mali Kontrol Kanunu ve ilgili mevzuata aykırı olduğunu, ayrıca temyiz konusu olmayan diğer şikayet nedenlerini açıklayarak, takibin iptaline karar verilmesini istemiş, Mahkemece, 2577 sayılı Yasa'nın 28/2 maddesine ilişkin talep kabul edilerek, takibin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Talep, İİK'nun 41. maddesi yollamasıyla İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.6352 sayılı Yasa'nın 58. maddesi ile Değişik 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2. maddesi “... Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur..." hükmünü içermektedir.Anılan Yasa maddesine göre İdareye yazılı olarak başvurulması yeterli olup, bu başvurunun yapıldığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. İhtilaf, icra takibine geçilmeden önce yazılı başvuru dışında ayrıca alacaklı vekilinin ilama konu alacağın ödenmesi için serbest meslek makbuzu ibraz etmesinin zorunluluk olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu konuda 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinde özel bir düzenleme bulunmadığından ilamın takibe konulması için anılan makbuzun ibrazına ilişkin sürecin beklenmesine gerek yoktur.Bu durumda Mahkemece, borçlu idareye yazılı başvuru yapıldığı gözetilmeksizin hiç başvuru yapılmamış kabul edilerek, şikayetin reddi yerine kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.