Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7367 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17989 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Dinar İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2011/48-2013/48Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz edenler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A RDavacı üçüncü kişi vekili, Antalya 6. İcra Müdürlüğü’nün 2002/1813 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca Dinar İcra Müdürlüğü’nün 2011/448 sayılı Takip dosyasında yapılan 13.07.2011 günlü muhafaza işlemine konu iş makinesinin (ekskavatör) üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, 04.07.2011 tarihinde dava dışı S... Mermer Ltd Şti'den noter satışı ile devir alındığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davalı alacaklı vekili, daha önce de aynı iş makinesinin haczedildiği, borçlunun yetkilisi olduğu şirket tarafından istihkak iddiasında bulunulması üzerine açılan istihkak davasında danışıklı olarak mal kaçırılmaya çalışıldığı gerekçesi ile istihkak iddiasının reddolunduğu, dava konusu iş makinesinin 07.06.2011 tarihinde fiilen haczedildikten sonra borçlunun eşine ait olan S... şirketinden muvazaalı olarak devralındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan delillere göre: ticaret ve sanayi odalarında tescili zorunlu olan dava konusu ekskavatörün, öncelikle borçlunun yetkili temsilcisi olduğu şirket tarafından eşinin yetkili temsilcisi olan şirkete, daha sonra bu şirket tarafından da 3. Kişi konumunda bulunan davacı şirkete noter tarafından düzenlenen sözleşme ile devredildiği, iş makinesinin muhafaza işleminin davacı şirketin iş makinesini kiraladığı başka bir şirkete ait iş yerinde yapıldığı ve davacı tarafından iş makinesinin devrine ilişkin geçerli bir sözleşme sunulması nedeniyle, mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi yararına olup ispat yükünün ise davalı alacaklı tarafta olduğu davalı alacaklı tarafından karinenin aksi ispat edilemediği gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu iş makinasının davanın devamı sırasında satılması nedeniyle, satış bedelinin davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, esası yönünden davalı alacaklı vekili tarafından, yargılama giderleri yönünden ise davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Davacı 3.kişinin yargılama giderlerine yönelik temyiz talebinin incelemesinde;İİK'nun 4949 sayılı Kanun'la Değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı Kanunun Ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2013 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 5.240,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Temyiz dilekçesinin reddine, 2-Davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dava, 3. kişinin İİK'nun 97. vd. maddeleri uyarınca açtığı istihkak davası niteliğindedir.Dava konusu iş makinesi aynı takip dosyasında 10.04.2008 tarihinde haczedilmiş olup borçlunun yetkilisi olduğu Y... Madencilik....Ltd. Şirketi tarafından açılan istihkak davasında, Yargıtay'ca ilk hükmün bozulması üzerine 28.03.2011 tarihinde davacı Y... Madencilik...Ltd. Şirketi'nin tüzelkişiliğinden yararlanılmaya çalışılarak mal kaçırma amacıyla danışıklı işlemler yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda dava konusu aynı iş makinesi 07.06.2011 tarihinde yeniden haczedilmiş 13.07.2011 tarihinde ise muhafaza altına alınmıştır. Davacı 3. kişi ise mahcuzu borcun doğumundan ve hacizden sonra 04.07.2011 tarihinde borçlunun eşinin yetkili olduğu şirketten satın aldığını ileri sürmektedir.Buna göre, dava konusu mahcuz ilk hacizden sonra Ticaret ve Sanayi Odasında borçlu adına tescil edilmiş olup, borcun doğumundan ve ilk hacizden sonra davacıya devir edildiğinden alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığının kabulü gerekir.O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak, borçlu ve 3.kişi tarafından alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler yapıldığının kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Davacı üçüncü kişinin yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz dilekçesinin İİK’nun 363, 365/3, Ek 1. maddeleri uyarınca REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 50,45 TL peşin harcın istek halinde davacıya, 1.424,30 TL'nin de davalıya iadesine 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.