MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davasının kabulüne dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 16.06.2014 gün ve 525/429 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili; evlilik birliği içinde davalı adına edinilen dava dilekçesinde yazılı 4 parça taşınmaz ile bir araç bakımından katılma alacağı isteğinde bulunmuş, dava dilekçesinde fazla hakları saklı tutularak bilirkişi incelemesi sonucu ortaya çıkacak değerlerinin 1/2'si için şimdilik 75.000 TL'nin dava tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 31.12.2012 tarihli dilekçesi ile 75.000 TL'nin ne kadarının hangi malvarlığı için istendiğini açıklamış, 08.11.2013 tarihli harcını da tamamladığı ıslah dilekçesinde ise her bir malvarlığı ile ilgili taleplerini artırmış ve toplam talebi 313.936,55 TL olarak bildirmiştir.Davalı ... vekili, taşınmazların edinilmiş mal olmadıklarını, esasen davalının babası tarafından bedelleri karşılanarak alındıklarından kişisel mal olduklarını, aracın da evlilik öncesi davalıya ait aracın satışı ile alındığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın ıslah edilen biçimi ile kabulüne, dava konusu yapılan ...... İli ..... İlçesi ...... Köyü 340 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden davacının 136.988,32 TL, aynı yer 340 ada 2 parsel de kayıtlı taşınmaz yönünden 46.264,08 TL İzmir İli Menderes İlçesi .... Köyü ................. Mevkiinde kain 215 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 72.500 TL, .... İli ....... İlçesi 3103 ada 793 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden 72.170,87 TL, 35 LZ 333 plaka sayılı araç yönünden ise 15.000 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 31.05.2000 tarihinde evlenmişler, 24.12.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 31.05.2012 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca eşler bir yıllık yasal süre içerisinde başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, eşler arasında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.m.202, 4722 s.K.m.10). Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dosya kapsamına göre davacının talebi, katılma alacağı niteliğindedir.Evlilik içinde 01.01.2002 tarihi sonrası eşlerden biri adına edinilen mal varlığı üzerinde diğer eşin yasadan kaynaklanan artık değerin yarısı oranında katılma alacağı isteme imkanı bulunmaktadır (TMK’nun 231, 236/1.m.). TMK'nun 222. maddesi gereğince, belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekir. Katılma alacağı bakımından talepte bulunan eşin çalışıp çalışmaması veya herhangi bir katkıda bulunup bulunmamasının bir önemi de yoktur. Katılma alacağı yasadan kaynaklanmaktadır. Bu tür davalarda, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir. Dosya muhtevası, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatı, ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebepler ile 04.02.2000 tarihinde işe başlandığını gösteren davalı adına vergi levhası, her zaman düzenlenmesi mümkün olup davacının taraf olmadığı gayrimenkul satış vaadi ve iptal edilmiş bono fotokopileri karşısında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına edinilen dört parça taşınmazın TMK'nun 222/1-son maddesi gereğince davalının çalışarak elde ettiği edinilmiş mal olduğunun kabul edilmesinde, yine edinilmiş mal niteliğindeki 22.06.2007 tarihinde edinilen dava konusu ....... plakalı aracın, davalıya ait kişisel mal niteliğindeki aracın satışından gelen para ile alındığı savunulmuş ise de dosyaya getirtilen davalıya ait önceki araç kayıtlarında .... plakalı aracın, dava konusu aracın alım tarihine yakın tarihte satıldığı görülmekte ise de bu aracın da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 07.10.2003 tarihinde davalı adına alınması ve edinilmiş mal olması sebebiyle savunmaya itibar edilmemesinde bir isabetsizlik görülmediğine, mal rejimi sona ermeden elden çıkartılan malvarlığı için devir, mal rejimi sona erdiği sırada mevcut bulunan malvarlığı için karar tarihine en yakın piyasa sürüm değerlerinin doğru olarak dikkate alındığına, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamalarda bir hata bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıda yazılı husus dışındaki diğer tüm temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,Ancak, davacı vekili tarafından her bir malvarlığı ile ilgili talep 31.12.2012 tarihli dilekçesinde "bilirkişi tarafından belirlenecek 1/2 payların değerlerinden şimdilik 340 ada 1 parsel için 20.000 TL, 340 ada 2 parsel için 15.000 TL, 215 parsel için 18.000 TL, 3103 ada 793 parsel için 15.000 TL, araç için 7.000 TL olarak boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına" şeklinde açıklanmış, harcı tamamlanan 08.11.2013 tarihli dilekçe ile de "Yapılacak yargılama sonucunda ....... ..... İlçesi .......... Köyü 340 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebimizi 154.876,00 TL artırarak 174.876,00 TL'nin, ......... İlçesi ..... Köyü 340 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebimizi 31.264,80 TL artırarak 46.264,80 TL'nin, ............ İlçesi .... Köyü .......... Mevkii 215 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebimizi 54.500,00 TL artırarak 72.500,00 TL'nin, . ...... İlçesi 3103 ada 793 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebimizi 65.295,75 TL artırarak 80.295,75 TL'nin, ........ plakalı araca ilişkin talebimizi 8.000,00 TL artırarak 15.000,00 TL olmak üzere toplam 388.936,55 TL'nin boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline" şeklinde ıslah edilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir. Mahkeme tarafından ıslah edilen biçimi ile davanın kabul edildiği açıklanmış ve hüküm kurulurken taleple bağlılık kuralına uygun hareket edilmiş ise de, davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde .......... Köyü 340 ada 1 parsel açısından 174.876 TL talep edildiği halde 136.988,32 TL'ye, Karabağlar ilçesi 3103 ada 793 parsel için 80.295,75 TL talep edildiği halde 72.170,87 TL'ye hükmedilmesi, bu suretle talepten daha az miktarların davalıdan tahsiline karar verilmesi sebebiyle davacı tarafın bu taşınmazlarla ilgili taleplerinin kısmen kabul kısmen reddedilmesi gerektiğinin gözetilmesi, yargılama giderlerinin de kabul ve reddedilecek oranlara göre hesap edilmesi, yine bu taşınmazlarla ilgili reddedilmesi gereken toplam 46.012,56 TL miktar üzerinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti'nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve 5.857,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya verilmesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.