Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7310 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19988 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...... Aile Mahkemesi'nden verilen 18.06.2014 gün ve 173/588 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden kimse gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Avukat .... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili dava dilekçesinde; 1991 yılında evlenen tarafların 2009 yılında boşandıklarını, davacı kadının muhtelif zamanlarda ev dışında ve evde yapmış olduğu çalışmalarla evlilik birliği içinde 3302 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı betonarme binanın yapımında katkısı bulunduğunu açıklayarak 40.000,00 TL katkı payının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu binanın davalı tarafından evlilik öncesi edinilen taşınmazın satımından elde edilen para ile yapıldığını, davacının evlilik tarihinden taşınmazın edinildiği tarihe kadar 4 çocuk doğurması nedeniyle katkısı mümkün olamayacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemenin, ev hanımı olan davacının katkısı bulunmadığından davanın reddine ilişkin ilk kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Daire'nin 30.05.2013 tarih 2013/14771 Esas 2013/8215 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, davalı vekilinin karar düzeltme isteği de Daire'nin 2013/19128 Esas 2014/1726 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkeme'ce, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 34.840,80 TL katkı payı alacağının dava tarihi olan 24.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dairenin uyulan bozma ilamında, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre 1994-1995 yıllarında yapıldığı anlaşılan dava konusu binanın yapımında davacının katkı payı talebinin kabulü için somut bir katkının bulunması gerektiği, ev işleri ile arızi olarak yapılan günlük işlerin katkı olarak nitelendirilemeyeceği, dinlenen davacı tanıklarının yer ve zaman göstermek suretiyle somutlaştırdıkları beyanlarında davacının evlendikten sonra sürekli olarak ev dışında temizlik işleri ile kır işlerine (tarım) gittiğini, bu iki işin yapılmadığı zamanlarda ise evinde ücret karşılığı ip ördüğünü bildirdikleri, tanıkların somut verilere dayanan bu beyanlarına göre davacının sürekli nitelikte gelir getirici bir çalışmasının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği açıklanarak, kadının gelir elde ettiğinden hareketle katkı payı alacağının hesaplanması istenmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, katkı payı alacağı ile ilgili bilirkişiden 09.04.2014 tarihli rapor alınmış, raporda davacı kadının 1992-1995 arası süreksiz işlerde çalışan tarım işçilerinin prime esas kazançlarının kıyas yolu ile günlük evlere gidilen temizlik sebebiyle alınan ücretlere uygulanması, erkeğin ise aynı dönemde Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan gelen hizmet cetvelindeki bilgilerden hareketle gelirleri dikkate alınarak, bozma ilamında yazılı ilkelere göre davacı kadının katkı oranı neticede % 57,70 olarak bulunmuş, bu oran ile binanın dava tarihi itibarıyla 60.383,68 TL piyasa rayiç değeri çarpılarak 34.840,80 TL katkı payı alacağı belirlenmiş, bu rapor hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.Davacı tarafın katkı payı alacağı isteği ile ilgili olarak bozma ilamında da açıklandığı üzere sürekli nitelikte gelir getirici bir çalışmasının bulunduğunun kabulü zorunlu ise de, davacı kadının kabul edilen bu çalışması sebebiyle 1992-1995 yılları arasında ne miktar gelir elde ettiğinin dosyada net olarak belirlenme imkanı olmaması, müşterek üç çocuğun doğumunun bu döneme isabet etmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda süreksiz işlerde çalışan tarım işçilerinin prime esas kazançlarından hareketle davacı kadının gelirinin belirlenmesi yönteminin dosya kapsamına uygun olmaması, toplanan deliller, bu davalarda uygulanması gereken 6098 sayılı TBK'nun 50 ve 51.maddeleri ile TMK'nun 4.maddesinde yazılı hak ve nesafet, hakkaniyet ilkeleri gözetildiğinde davacı kadının alacak hesabında dikkate alınan % 57,70 katkı oranı yüksek olup, açıklanan hususlar karşısında davacı kadının katkı oranının % 30'u aşmamak üzere hesaplamada dikkate alınması ve bozma ilamında belirtilen ilkelerden hareketle katkı payı alacağının hesaplanması gerekirken, yüksek katkı oranından hareketle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 595,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.