Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6969 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 7147 - Esas Yıl 2003





Fatik ve müşterekleri ile Halil ve Ekrem aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Avanos Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 18.3.2003 gün ve 309/79 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacılar vekili, ortak miras bırakan Hakkı'dan kalan dava konusu 238 ada 40, 240 ada 28, 33, 162 ada 42 ve 88 parsellerin kadastro çalışmaları sırasında davalı Halil, 223 ada 13 ve 236 ada 16 parsellerinde davalı Ekrem adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının vekil edenlerinin miras payları oranında iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Halil, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Ekrem, yargılama oturumlarına katılmamıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulundukları, TMK.nun 702. maddesi hükmü uyarınca terekenin idaresi ve tasarrufu için tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi gerektiği, davacıların sadece payları hakkında iptal ve tescil istemiş bulunmaları karşısında diğer mirasçıların katılımının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasındaki mirasçılık belgesine göre, davacılar ile davalılar 28.9.1978 tarihinde ölen Hakkı'nın mirasçılarıdır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunmaktadır. Mahkemenin de gerekçesinde temas ettiği üzere TMK.nun 702. maddesi hükmüne göre, elbirliğiyle mülkiyette birlikte tasarruf esası caridir. Davada tasarrufi bir işlem olduğuna göre tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya mirasçılardan birinin açması halinde diğer mirasçıların açılmış davaya olurlarının sağlanması yada miras ortaklığına temsilci atanmak suretiyle onun huzuru ile davaya devam olunması gerekir. Açıklanan bu ilke üçüncü kişilere karşı açılan davalar yönünden geçerlidir. Dava ortak miras bırakanın mirasçıları arasında açılıp yürütüldüğüne göre, mirasçılardan her biri miras payı yönünden diğer mirasçılara karşı dava açabilir. Tarafların sıfatına göre bu tür uyuşmazlıklarda birlikte dava açma ve dava koşulunu yerine getirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece anılan kural yanlış nitelendirilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 7.880.000.lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.