MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/02/2013NUMARASI : 2013/148-2013/128Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARKadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/616 Esas, 2012/669 Karar sayılı ilamında hüküm altına alınan alacağın tahsili amacıyla borçlu belediye aleyhine takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü 28. maddesi gereğince, alacaklının İdareye ödeme için başvurmadan takip yapamayacağından bahisle takibin iptalini talep ettiği, Mahkemece anılan Yasa hükmüne göre ödeme için idareye başvurulmadan takibe başlanıldığından istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 28. maddesi 1. bendinde; "Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare ve Vergi Mahkemeleri'nin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre İdare, geçikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın İdare'ye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir" 2. bendin 02.07.2012 tarihinden yürürlüğe giren değişik hükmünde ise; "konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri davacının veya vekilinin davalı İdare'ye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur." düzenlemeleri mevcuttur. Somut olayda icra takibine konu edilen ilam adli yargı yeri olan Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilmiş olup anılan yasal düzenleme kapsamında kalmamaktadır.Bu durumda Mahkemece takip konusu ilamın Adli Yargı Mahkemesi'ne ait olduğu ve İdari Yargılama Usulü Kanunun bu ilamın icrasında uygulanamayacağı nazara alınarak şikayetin reddine karar verilmesi yerine yazılı gerekçeyle istemin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.