Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 690 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13265 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Sakarya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/06/2013NUMARASI : 2013/36-2013/148Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARARBorçlu vekili takibin dayanağı olan Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.10.2011 tarih ve 2008/115 E.-2011/667 K. sayılı ilamında manevi tazminat hakkında faize hükmedilmemiş olup icra emrinde ilama aykırı olarak manevi tazminata faiz uygulandığını belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 E. - 746 K.sayılı kararında belirtildiği üzere, ilamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itbaren 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir. Somut olayda, takip konusu Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 11.10.2011 tarih ve 2008/115 E.-2011/667 K. sayılı ilamına göre 24.272,91 TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte, 50.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan kusurları oranında, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, manevi tazminat alacağı için faize ilişkin bir hükmün bulunmadığı anlaşılmaktadır.Dayanak bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan ilkeye aykırı olarak manevi tazminat alacağına faiz hesaplanmadığı gibi icra emrinde talep edilen ve hüküm altına alınan vekalet ücreti ile yargılama giderleri için de faiz hesaplaması yapılmamış mahkemece sadece maddi tazminat alacağı için belirlenen faiz miktarına göre icra emrindeki işlemiş faiz miktarının düzeltilmesine karar verilmiştir.Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda manevi tazminata karar tarihinden itibaren yasal faiz ve maddi tazminat dışında kalan vekalet ücreti ile yargılama giderleri için de (icra emrindeki taleple bağlı kalınarak) karar tarihinden itibaren yasal faizin hesaplanarak gerektiğinde bu yönde, bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.